Nasihati kim verir? Herkes verir. Ama herkes idraki, ilmi ve tecrübesi kadar verir. Sonrasında döker eteğindeki taşı ve başlar anlatmaya...
Fars diyarlarında bir padişahın yerine geçmesini umduğu oğluna verdiği nasihatleri içeriyor kitap. Sonrasında onlarca kez tercümesi yapılan bu eser 2. Murad'ın talebi ve İlyasoğlu Mercimek Ahmed tercümesiyle Osmanlı'ya kazandırılmıştır.
Kitaptaki nasihatler o dönemdeki hayatın her alanını kapsıyor. Oturma kalkma adabından tutun da devleti yönetmeye kadar giden nasihatler silsilesi yani. Kitaptaki nasihatlerin sultanın tecrübelerinden ve bilgisinden olduğunu tekrar söylemekle birlikte nasihatlerin bazısının baş üzerinde tutulacağı gibi bazısının ayaklar altına alınmaya layık olacağını da söylemek gerekiyor. Kitapta sultan da kendisini anlattığı bir yerde "eski günahkar olup sonradan tövbe nasip olduğunu" bildiriyor. Ve böylelikle sultanın feleğin çemberinden tersten geçtiğini anlıyoruz. Bundan sebep bazen nasihatleri musibetlerle de harmanladığı vaki oluyor kitapta. Yine de günahıyla sevabıyla Rabbim taksiratını affetsin demek düşer bize. Rabbim cümle geçmişlerimize de bu vesileyle merhametiyle muamele etsin, âmin.