"Saçım uzadığında ve insanlar beni kız sandığında mutlu oluyorum. Büyüyünce nasıl bir erkek olacağımı gözümde canlandırmaya çalışıyorum ve gözümün önüne hiçbir şey gelmiyor. Birinin kocası ya da babası olmayı hayal ediyorum ve bir erkekle bile olsa sanki bir kara deliğe sürükleniyormuşum gibi hissediyorum. Ancak kız olduğumu hayal edince bir geleceğim varmış gibi hissediyorum."
"Gözün nasıl bu arada"
"Ben..."
"Erkek arkadaşın mı yaptı?" diye sordu.
Yanaklarım yanıyordu,çenesini kaşıdı. Bir erkek arkadaşım olduğunu sanmıştı. Benim bir kız olduğumu sanmıştı. Başka şartlar altında olsa bu beni heyecanlandırırdı.
Hissizliğin ne kadar ürkütücü olduğunu bilseydi, bir şeyler hissedebilmenin nasıl da ayrılıklı bir durum olduğunu anlar mıydı, merak ettim. Bunun kimi zaman nasıl hiçbir çıkışı olmayan karanlık bir oda gibi hissettirdiğini.
Konusu:
Amanda hardy, yeni okuluna başladığında her genç gibi arkadaş ve ortama uyum sağlamak istiyordu. Fakat çok önemli bir sırrı vardı. Eskiden Andrew olduğu öğrenilirse, her şey yine tepetaklak olabilirdi.
Kendini korumak için ne kadar duvar örse de sevgisiz geçen bir hayat yaşamak sayılmazdı. İlk görüşte tutulduğu grant'le zaman geçirdikçe, kendisiyle ilgili her şeyi ona açıklamak daha da zorlaşıyor, kendini daha da büyük bir açmazda buluyordu
Yorumum:
Kitabın ismini görünce farklı kurgu fikirleri ile elime almıştım. Ancak konusunu öğrendiğimde aşırı ilginç gelmişti, oldukça büyük bir merakla başladım ve oldukça güzeldi. Sonunun yarım gibi olmasından hoşlanmasamda, bu sefer çokta sorun gibi gelmedi, hayalimde nasıl bir son olduğunu biliyorum ve bu yeterli umarım hepinizi okuyunca aynı sonu düşünürsünüz. Trans bir bireye karşı olan bakışınızı değiştiricek bir kitap yaşadıkları zorluklar, duyguları çok güzel anlatılmıştı. Kitabın sonunda yazarında trans bir birey olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım ve kitaba tekrar dönüp baktığımda daha gerçekçi geliyor. Umarım Trans, başka bir yönelime sahip Olmanız ya da heteroseksüel olmanızın sorun olmayacağı kadar güzel Bi yerde yaşıyorsunuzdur ya da umarım yakın zamanda insanlar herkese karşı saygılı olmayı öğrenir ve herkes iyi bir hayat yaşar ne olursa olsun hep güçlü ve iyi kalmaya devam edin
Konuştukça, Virginia'nın haftalar önce, istediğim bir şeyi elde etmek için önce onu hak ettiğime inanmam gerektiği konusunda söylediklerini hatırladım. Kendimi bildim bileli varoluşum için, kendim olduğum için, dilediğim hayatı yaşamaya çalıştığım için özür diliyordum. Belki bu, Grantle aramızdaki son konuşma olacaktı. Belki olmayacaktı. Her halükârda fark etmiştim ki artık varlığım için özür dilemiyordum. Yaşamayı hak ediyordum. Aşık olmayı hak ediyordum. Artık biliyordum, inanıyordum ki sevilmeyi hak ediyordum.
Hissizliğin ne kadar ürkütücü olduğunu bilseydi, bir şeyler hissedebilmenin nasıl da ayrıcalıklı bir durum olduğunu anlar mıydı, merak ettim. Bunun kimi zaman nasıl hiçbir çıkışı olmayan karanlık bir oda gibi hissettirdiğini