Anlıyorum. Bir şeyden ya da birinden ayrılmaya karar verdiğinizde vedalaşmayı uzun tutarsanız, bırakmak imkansız hale geliyor. Kendisini tanrı sanan bir köleden daha fenası yoktur. Celladı tarafından hücresinde ziyaret edilen bir idam mahkumu gibiyim, heyhat!
Spoiler içermez, merak etmeyin.
Bu, gerçek manada ilk incelemem olarak, ayrı bir önem taşımakta kendim için. Belki inceleme olmaktan çıkacak cümlelerim ilerledikçe, taslaksız bir yazı olarak içimden geldiğince yazacağım. Cümle düşüklükleri yahut dil sürçmeleri olabilir, idare edersiniz beni inanıyorum.
Gelelim Egospu'ya...
Kitap 2012'de
•Bugün konusu hakkında hiçbir şey bilmeden okumaya başladığım bir kitabın yorumuyla geldim. Kitabın arkasında konusuna dair bir şey yazmıyordu ve tüm kitabı konusunu çözmeye çalışarak okudum diyebilirim. Bir mafya babasının hayatı üzerinden hayata dair eleştiri yapılıyordu diyebilirim sanırım.
•Tüm kitap boyunca sürekli sevdiğim ve altını çizdiğim satırlar oldu. Her türlü konuda eleştiriler vardı ama tamamen bir konu bütünlüğü yoktu maalesef. Sonunda belki bir yere bağlanır diyerek okudum ama istediğimi alamadım. Sanki yazar bir roman değil de deneme türünde yazsa büyük bir keyifle okunurmuş gibi geldi. Kısaca okusam da olur okumasam da dediğim bir kitaptı benim için.
•Kitaplarla kalın!
Selamlar
Mert Durmazer tarafından 2014 yılında yazılan ve ilk çıktığı zaman iki yüz elli altı sayfa olan bu kitap, yazarın kitap üzerinde değişiklik yapmak istemesi üzerine, geçtiğimiz yıl yeniden düzenlenmiş hali Ephesus Yayınları tarafından dört yüz sayfalık bir kitap olarak basıldı.
Kitabın daha öncesinde sadece bir kaç yerde yorumunu gördüm, kendisi yayınevinin çok sahip çıktığı kitapları arasında değil. Bunun nedeni kitabın rağbet görmemesi olabilir, bilemiyorum.
Kitaptaki karakterler mal kaçakçılığı yapan mafyalar ve bu mafya çetesinin yüksek rütbeli bir üyesinin oğlu da babasından habersiz babasının çalıştığı adam için tütün kaçakçılığı yapmaya başlıyor.
Kitabın konusu hakkında anlatabileceğim pek fazla şey yok kitap sürekli karakterlerin geçmişlerini anlatarak ilerliyor ve birbirinden farklı olan çok olay var.
Kitap yazım dili bakımından okumaya alışık olmadığım bir türe sahipti. Beklediğimden daha güzel betimlemelerle çok sık karşılaştım hatta okuduğum en ağdalı dile sahip kitaplardan biri oldu. Ve aynı zamanda karakterlerin mafya olması nedeniyle konuşmalar oldukça argolu.
Kitabı çok sevemedim, bunun nedeni de bütün karakterlerden hiç hoşlanmamam. Neredeyse hepsi beni rahatsız etti.
Sadece Köpekler Farkında benim için beklentimin altında kalan bir kitap oldu.