Vurdum kendimi Urumeli'nin dağlarına, açtım bağrımı Urumeli'nin rüzigârlarına. "Gönülleri genişleten, yükleri hafifleten, kederleri gideren! Bana ancak sen merhamet edersin, merhamet et." Yürüdüm. "Gönlümü genişlet!" Yürüdüm. "Yükümü hafiflet!" Yürüdüm. "Kederimi gider!" Gök çatırdadı. Yürüdüm. Bardaktan boşanırcasına yağdı gökten rahmet. Yürüdüm..