Mevlüt Dinç

Hayat Bir Oyun author
Author
8.3/10
7 People
34
Reads
3
Likes
838
Views

About

Mevlüt Dinç, (d. 1957, Ordu) Türk video oyunu programcısı ve yapımcısı. 1988 senesinde İngiltere'de kurduğu Vivid Image adlı şirketiyle, The First Samurai ve Street Racer gibi önemli video oyunlarına imza atan yapımcı[1], 2000 senesinde Türkiye'ye dönerek Dinç İnteraktif adıyla yeni firmasını kurdu. 2004 senesinde adını Sobee olarak değiştirmiş olduğu şirketini, 2009 senesinde Türk Telekom'a sattı.[2] Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak kurulan Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu'nun[3] başkanlığına, 2011 yılında ilk kez Mevlüt Dinç seçildi[4].Mevlüt Dinç 2013'te Sobee'den ayrıldı.
Title:
Oyun Programcısı
Birth:
Ordu, 1957

Readers

3 readers liked.
34 readers read.
6 readers are reading.
26 readers will read.
1 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
Birazcık tebessüm edelim... Yarım ağa ve oğlu bir gün yazıhanede oturuyorlar, çok acil banka müdürüne ulaşması gerekiyor telefonda ama o sabah hatlarda sorun var. 10-15 dakikada bir "oğlum şu bankayı bir daha ara" diyor, oğlu da her seferinde kayıtlı telesekreter ile karşılaşıyor. "Şu anda aradığınız yönde tüm hatlar meşgul, lütfen 10 dakika sonra tekrar deneyiniz." "Baba hatlar meşgul diyor on dakika sonra yine denerim." Birkaç kez deneyip aradan epey zaman geçince bizimki kızıyor tabii, "Ver şuni bir ben ariyeyim çevir şu numarayi" diyor. Telesekreter yine aynı şeyi söylüyor. Yarım ağa "Kizum çok önemli bir işum var sadece bir dakika konuşacağım lütfen rica ediyorum bağla şu muduri." Mesaj tekrar edilince kim tutar ağayı "Sana yalvariyerum dedum be kizum sadece bir dakika diyerum, senun..." :)
Cumartesileri köyden kasabaya giderken tavuğu, yumurtası, patatesi, yağı, peyniri olanlar kasabaya götürürdü satmaya. Çocuklarda satılacak şeyleri çarşıya taşımak için büyüklere yardımcı olurdu. Cumartesi günleri ilkokul yarım gündü ve bazı çocuklar cuma akşamından öğretmenden izin alırdı çarşıya gidebilmek için. Öğretmen de izin verirdi. O cuma son derste, "Öğretmenin izin alabilir miyim babama yadım edeceğim" cümleleri duyuldu. Birkaç öğrenciden sonra öğretmen "tamam yeter birkaçınız bari okula gelin" deyince bizim Böcük elini kaldırdı. "Ali tamam artık babaya yardım falan yok" deyince bizim hazır cevap "yok öğretmenim ben çarşıya gitmiyorum yarın hasta olacağım" deyiverdi. :)
Reklam