1978 yılında Rize’de dünyaya gelen yazar, ilk ve orta öğrenimini Karabük’te tamamladı. Lise ve üniversite eğitimine ise 1993 yılından itibaren Ankara’da devam etti. 2005 yılından bu yana bir kamu kuruluşunda görev yapan yazar, halen Ankara’da yaşamaktadır.
“Mavi Kadar” ve “Kayıp Tufan” adlı iki romanı vardır. İki aylık periyotlarla yayımlanan Kalender Dergisi’nde yazın hayatına devam etmiş, derginin yayımlanmasının son bulmasıyla ara verdiği edebiyat dergisi yazın hayatına üç aylık periyotlarla yayımlanan Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi’nde devam etmektedir. 2021 yılında okurlarıyla buluşan 21 Kadın 21 Öykü kitabında bir öyküsü ile yer almaktadır.
Yazar, deneme, öykü ve roman türlerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Türkiye’de kadın olmak zor, vah vah deyip geçmek yerine “Ben de varım.” diyenler; sizleri bu etkinliğe davet ediyorum.
“21 Kadın 21 Öykü ile Kadınların Sesi Oluyor…
Kitapta öyküleri ile yer alan yazarlar seçkiden elde edecekleri TÜM GELİRİ BİR KADIN DERNEĞİNE BAĞIŞLAYACAKLAR. Bu şekilde kadınların emeği yine kadınlar için kullanılmış
21 Kadın 21 Öykü
Bir araya gelindiğinde daha güçlü olunabilindiğinin farkında olan 21 kadın, edebiyat dünyasında güçlerini birleştirerek kolektif bir çalışmaya imza attılar.
Edebiyat alanında ilk defa yapılan bu çalışmada kadın gözünden, kadın dilinden kadınlar konu alındı.
#109394640
Okuyucuyu giriş cümlelerinde yakalayan kitapları çok seviyorum. Camus’un Yabancısı, Kafka’nın Dönüşümü, Burgess’in Otomatik Portakalı vb. Sevme nedenim sadece girişlerinin etkileyici olmaları değil. Kitap boyunca karakterlerin, o vurguyu birer elbise gibi üzerlerinde taşımaları. Bu kitaptada aynı etkiyi hissettim. Şöyle başlıyor (“Hayat sana
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin.
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Şükrü ERBAŞ
21 Kadın rahat uyuyamamış. Kapısını örtüp perdesini çekmemiş. Yürekleri yalnız kendileriyle dolu değilmiş. Duvarları çarpmadan önce görmüş.
Sonra gördüklerini göstermek için kalemi eline almış. Kalem
“Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor..”
../demiş Zahmet Vakti isimli şiirinde zarif şair Cahit Zarifoğlu.. (Korku ve Yakarış/ S:31)
İncelememin yakasına bu şiiri iliştirip başlamak istedim yazmaya, zira doğmuş olmanın yaşamak olmadığına bir örnektir bu kitap..