Mihail Drumes'in eserlerinden biri olan Valse Davet, bildiğimiz aşk romanlarından oldukça farklı bir aşk romanı.
Baş karakter Tudor Petrikan; kendi kişiliğini, aşka ve kadınlara karşı tutumunu derin iç gözlemleriyle okuyucuya yansıtmaktadır.
Tudor, her ortamda ilgi ve beğeniyi üzerinde toplamak isteyen bir gençtir. Aynı zamanda oldukça gururludur ve bu özelliğinden ötürü herkesi ezmek istemektedir. Beraber olduğu her kadını kendine aşık ettiği anda terk eder ve bundan içten içe yoğun bir keyif alır. Bir gün Mikaela ile karşılaşır ve hayatı alt üst olur.
Basit bir aşk romanı havasında ilerliyor gibi görünürken Tudor, Mikaela ile karşılaşınca roman ters köşe ilerlemeye başlıyor.
Yazar, karakterlerin aşklarını yaşayışını öylesine ahenkli yansıtmışki okurken güzel duygular yaşamamak elde değil.
Aşk romanlarına ilgi duymasamda iç gözlem yapan karakterlerin olduğu romanlara ilgi duyduğum için Valse Davet bende merak uyandırdı. Roman, aşkın ne olduğuna değinerek bir çok sorgulamalar içeriyor. Kitabın baskısı pek bulunmuyor maalesef ama bulursanız bir şans verin derim.
Kitaptan birkaç alıntı:
✔Unutma ki aşk, aslında üstünlük için yapılan bir çarpışmadan başka bir şey değildir! Aşkın istediği bir yenilenle bir de yenendir.
✔Büyük acılar başlangıçta duyulmaz.
✔ İnsan hayatta bir defa tamamen benliğini yok edercesine sevebilir mi acaba?
✔Aşk gururdan daha kudretlidir, onu yok edebilir. Ama aşk daima gurura karşı olan bu üstünlüğünü gizlemelidir. Ancak gururla kardeş olursa aşk çiçek açar, olgunluğa erişir.
2000'li yıllarda okuduğum ve uzun süre etkisini hissettiğim bir aşk romanıdır. Aynı pansiyonda yaşayan bir genç ile genç kızın birbirlerine gizliden gizliye duyduğu aşkı farklı bir şekilde birbirlerine anlatmaya çalıştıkları bir roman. Bulabilirseniz okumanızı tavsiye edebilirim
Bir kaç yıl ara ile tekrar tekrar okuduğum bir kitap. . valse davet bende uyandırdığın güzel hisler için teşekkür ederim. benim icin her zaman en güzel kalacaksın.