Michael Stolle

Gestapo yazarı
Yazar
9.7/10
7 Kişi
21
Okunma
0
Beğeni
449
Görüntülenme

Michael Stolle Sözleri ve Alıntıları

Michael Stolle sözleri ve alıntılarını, Michael Stolle kitap alıntılarını, Michael Stolle en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Helalleşmenin "suyunun" çıkarılması
Chemnitz ve Auschwitz'in eski Gestapo şefi Johannes Hermann Thümmler, Nisan 1950'de Oberkochen'deki Zeiss Optik Fabrikası'nda yardımcı personel olarak bir iş buldu, kısa sürede muhasebe çalışanlığına yükseldi, ardından şirketin ekonomi bölümü yöneticiliğine sonra da Zeiss'ın kendi inşaat şirketinin genel müdürlüğüne getirildi.
Sayfa 243Kitabı okudu
Robert Musil
“Düzen, bir şekilde, cinayet ihtiyacına meyleder.”
Sayfa 108 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Gestapo Nasıl Ölüm Makinesi Oldu?
Ayrıca Gestapo çalışanlarının çoğu, anlamlı bir iş yaptıkları kanaatindeydiler, O cinayet eylemlerine katılmış olan memurların anlayışlarını kavrayabilmek için, nasyonal sosyalistlerin antisemitizm ve ırkçılıklarını ciddiye almak lazımdır. Marksistler, Yahudiler, “Çingeneler” ve Slavlar insan olarak değil, “haşerat” veya “aşağı insanlar” olarak görülüyorlardı ve nasyonal sosyalist milli bünyeyi tehdit ettiklerinden bertaraf edilmeliydiler. Yani failler kendilerini katil veya sadist olarak görmüyor, daha ziyade zor bir ödevi yerine getirmekte olduklarını düşünüyorlardı. Bu bakış açısını Heinrich Himmler, 4 Ekim 1943'te Poznan'da SS grup önderlerine yaptığı konuşmada çok açık ifade etmiştir. Yahudilerin imhasından bahsederken şöyle diyordu: “Sizlerin çoğu 100 cesetin bir arada yerde yatıyor olmasının, 500'ünün yatıyor olmasının, 1000'inin yatıyor olmasının ne anlama geldiğini bilirsiniz. Buna dayanabilmiş olmak ve bunu yaparken —insani zaaflardan kaynaklanan istisnalar bir kenara bırakılırsa— düzgün kalabilmek, işte bu bizi katılaştırmıştır.”
Sayfa 84 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, Çeviri: Cem ŞentürkKitabı okudu
"Acımasız davranış biçimlerine kapılar sonuna dek açılıyordu böylece. Bunu engelleyebilecek bir disiplin denetimi sistemi, bilinçli olarak kurulmamıştır."
Sayfa 84 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, Çeviri: Cem ŞentürkKitabı okudu
Hukuk Devleti Ortadan Kalkarsa...
Kişi özgürlüğü ve dokunulmazlığı, ifade ve bununla beraber basın özgürlüğü, mektup, posta, telgraf ve telefon giziliği, 28 Şubat 1933 tarihli “Meclis Yangını Genelgesi” ile çoktan ortadan kaldırılmıştı. O günden beri keyfiliğe ve zorlayıcı tedbirlere karşı en ufak bir koruma kalmamıştı. Mektuplar açılabiliyor, arşivler kurcalanabiliyordu. Gestapo her türlü yargısal ve idari sorumluluktan veya kanıt sunma mükellefiyetinden azade olduğundan, kendi takibat yasalarını koyma ve tesadüfi bilgileri kendi yararına kullanma imkânına sahipti. Korkutucu bir etki yaratmak için herhangi bir kanıta ihtiyaç yoktu. Gestapo'nun yaydığı terör ve yöntemlerinden kaynaklanan korku gerçek bir zemine oturuyordu: Nasyonal sosyalist tedbir devletinde her türlü hukuk devleti standardının tümüyle devre dışı bırakılmış olmasıydı bu.
Sayfa 89 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, Çeviri: Cem ŞentürkKitabı okudu
Gestapo'nun geç veya daha ziyade tesadüfen haberdar olduğu direniş çevreleri vardı. Gestapo, İsviçre sınırından kaçış hareketini de gümrük, demiryolları, orman ve av koruma memurlarını yoğun biçimde devreye sokmasına rağmen kontrol altına alamıyordu. Yine de her şeye muktedir olduğu etkisini yaratabilmesinin esas olarak iki nedeni vardır. İlki ve en önemlisi: Kovuşturma kurumu olarak sahip olduğu büyük ve hiç hafife alınamayacak şiddet potansiyelidir. Gestapo tüm hukuki ve ahlaki normların dışında gaddarca vurabilmekte ve insanların kaderini kendi takdirine göre etkileyip mahvedebilmekteydi. İkincisi: Gestapo, nasyonal sosyalist devletin Alman halkındaki geniş desteğinden yararlanıyordu, bu destek infazcı olarak ona yansıyordu. Başka bir deyişle: Gestapo polis, parti ve idarenin yardımcı hizmetlerinin çok ötesinde taşan bir onay ve desteğe amadelik zemininde hareket ediyordu. Bunla kastedilen, ihbar vakalarından ziyade bunun arkasında etmen olarak Alman millettaşlar çoğunluğunun temel tutumudur. Çoğunluk, başkalarının kaderiyle ilginlenmiyordu. Baskı tedbirleri güçsüz ve Alman toplumunun kendilerince sevilmeyen kesimlerine, Yahudilere, komünistlere, "Çingenelere", "işten kaytaranlara" ve "yabancılara" yöneldiği sürece Gestapo'ya rıza göstermiş, yapıp ettiklerini hoş görmüşlerdi. Bir noktada Gestapo artık durdurulamaz olunca da millettaşların çoğu, kaçınılmaz bir kadere tabi olmaktan daha fazlasını yaptılar: Gestapo'nun kanlı zanaatini icra etmesine yardımcı oldular.
Sayfa 127 - İletişim Yayınları
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.