Michael Stolle

Gestapo yazarı
Yazar
9.7/10
7 Kişi
21
Okunma
0
Beğeni
463
Görüntülenme

Michael Stolle Gönderileri

Michael Stolle kitaplarını, Michael Stolle sözleri ve alıntılarını, Michael Stolle yazarlarını, Michael Stolle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
269 syf.
·
Puan vermedi
İki Alman akademisyen, Nazi döneminin güvenlik örgütü Gestapo'yu oluşum süreci, üyelerinin bileşimi, savaş öncesi ve sonrasında işlenen suçlar ve savaş sonrası yargılamalar açısından kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Akıcı bir dille yazılmış, konuya akademik bir ilgisi olmayan okurların da rahatlıkla okuyabileceği, bu suç makinesini detaylarıyla inceleyen iyi bir çalışma.
Gestapo
GestapoCarsten Dams · İletişim Yayıncılık · 201721 okunma
Gestapo, - Nazi rejiminin tamamı gibi - çok sayıda insanın katkısı, müsamahası, yanlış değerlendirmesi ve sadakatinin bunu mümkün kılması sayesinde işliyordu. Almanların çoğunluğu için nasyonal sosyalist terör uzun süre gerçek bir tehdit değildi: Mağdur olanlar esasen ötekilerdi.
Sayfa 129 - İletişim Yayınları
Reklam
Gestapo'nun geç veya daha ziyade tesadüfen haberdar olduğu direniş çevreleri vardı. Gestapo, İsviçre sınırından kaçış hareketini de gümrük, demiryolları, orman ve av koruma memurlarını yoğun biçimde devreye sokmasına rağmen kontrol altına alamıyordu. Yine de her şeye muktedir olduğu etkisini yaratabilmesinin esas olarak iki nedeni vardır. İlki ve en önemlisi: Kovuşturma kurumu olarak sahip olduğu büyük ve hiç hafife alınamayacak şiddet potansiyelidir. Gestapo tüm hukuki ve ahlaki normların dışında gaddarca vurabilmekte ve insanların kaderini kendi takdirine göre etkileyip mahvedebilmekteydi. İkincisi: Gestapo, nasyonal sosyalist devletin Alman halkındaki geniş desteğinden yararlanıyordu, bu destek infazcı olarak ona yansıyordu. Başka bir deyişle: Gestapo polis, parti ve idarenin yardımcı hizmetlerinin çok ötesinde taşan bir onay ve desteğe amadelik zemininde hareket ediyordu. Bunla kastedilen, ihbar vakalarından ziyade bunun arkasında etmen olarak Alman millettaşlar çoğunluğunun temel tutumudur. Çoğunluk, başkalarının kaderiyle ilginlenmiyordu. Baskı tedbirleri güçsüz ve Alman toplumunun kendilerince sevilmeyen kesimlerine, Yahudilere, komünistlere, "Çingenelere", "işten kaytaranlara" ve "yabancılara" yöneldiği sürece Gestapo'ya rıza göstermiş, yapıp ettiklerini hoş görmüşlerdi. Bir noktada Gestapo artık durdurulamaz olunca da millettaşların çoğu, kaçınılmaz bir kadere tabi olmaktan daha fazlasını yaptılar: Gestapo'nun kanlı zanaatini icra etmesine yardımcı oldular.
Sayfa 127 - İletişim Yayınları
Ayrıca Gestapo çalışanlarının çoğu, anlamlı bir iş yaptıkları kanaatindeydiler. O cinayet eylemlerine katılmış olan memurların anlayışlarını kavrayabilmek için, nasyonal sosyalistlerin antisemitizm ve ırkçılıklarını ciddiye almak lazımdır. Maksistler, Yahudiler, "Çingeneler" ve Slavlar insan olarak değil, "haşerat" veya "aşağı insanlar" olarak görülüyorlardı ve nasyonal sosyalist milli bünyeyi tehdit ettiklerinden bertaraf edilmeliydiler. Yani failler kendilerini katil veya sadist olarak görmüyor, daha ziyade zor bir ödevi yerine getirmekte olduklarını düşünüyorlardı. Bu bakış açısını Heinrich Himmler, 4 Ekim 1943'te Poznan'da SS grup önderlerine yaptığı konuşmada çok açık ifade etmiştir. Yahudi imhasından bahsederken şöyle diyordu: "Sizlerin çoğu 100 cesetin bir arada yerde yatıyor olmasının, 500'ünün yatıyor olmasının, 1000'inin yatıyor olmasının ne anlama geldiğini bilirsiniz. Buna dayanabilmiş olmak ve bunu yaparken - insani zaaflardan kaynaklanan istisnalar bir kenara bırakılırsa - düzgün kalabilmek, işte bu bizi katılaştırmıştır.
Sayfa 85
24 öğeden 21 ile 24 arasındakiler gösteriliyor.