Michel de Certeau

Michel de CerteauGündelik Hayatın Keşfi-1 author
Author
9.7/10
6 People
33
Reads
6
Likes
2,166
Views

Michel de Certeau Quotes

You can find Michel de Certeau quotes, Michel de Certeau book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir zamanı olanaklı kılan şeyin ne olduğu ancak o zamanın bitişinden sonra söylenebilir; sanki kitaplaşması için zamanın ölmesi gerekir.
Sayfa 2 - dost kitabeviKitabı okudu
Burada alçak sesle ve köylüler arasında söylenmedikçe hiçbir doğru dile getirilemez: " Agora a gente sabe, mas nao pode diz er alto" (İnsanlar şimdi biliyorlar, ama bildiklerini yüksek sesle söyleyemezler)
Sayfa 86 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Reklam
"İnanmak sözcüğünü severim. Çünkü insanlar genelde 'biliyorum' dediklerinde aslında 'inanıyorum' dedikleri­ni bilmezler". Marcel Duchamp
Sayfa 293 - Dost Yayınevi
Sanat, bilgiyi aşan ve estetik bir biçime sahip olan uygulamaya dayalı bir bilgidir.
Sayfa 162 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Kültür de şiddetle gelişir
Kültür de gerilimlerle, sık sık da şiddetle gelişir. Bu gerilim ve şiddet ögesine, simgesel dengeler kazandırır, kısa ya da uzun süreli uzlaşmalar ve muhasebe sözleşmeleri sağlar. Tüketim taktikleri yani zayıfın güçlüden çıkar sağlamak, güçlüyü oyuna getirmek için kurduğu bu mühendislik bilgisi, bu nedenle, günlük alışkanlık, tutum ve uygulamaların siyasallaştırılması sonucunu getirir.
Sayfa 52 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
"güçlüler" ve "yoksullar" arasında neredeyse tarih öncesi çağlara uzanan mücadelenin getirmiş olduğu sosyo-ekonomik uzam var. Bu uzam, zenginlerin ve jandarmaların sürekli ve kalıcı zaferlerinin uzamı olduğu gibi yalanın hakim olduğu bir uzam aynı zamanda (Burada alçak sesle ve köylüler arasında söylenmedikçe hiçbir doğru dile getirilemez: "Agora a gente sabe, mas nao pode diz er alto" (İnsanlar şimdi biliyorlar, ama bildiklerini yüksek sesle söyleyemezler. L. G. ) . Burada hep güçlüler kazanır ve sözcükler yanıltır -Bu deneyim, Billancourt'da sendikacı bir Mağriplinin saptamasıyla uyuşmaktadır: "Düzülen hep biz oluyoruz." Öte yanda, dil örtüsü altında gizlenen sayısız çatışmanın oluşturduğu bu ağın, taşralılarca kavranmasını sağlayan savaşbilime ilişkin bu uzamdan ayrı olarak, ütopik bir uzam daha var; burada mucizevi olarak tanımlanan olasılıklar, dinsel anlatılar biçiminde, kendilerini ifade etme yolu buluyorlar. Bu söz yasaklarının nedeni her yerde hakim olan adaletsizliği ortaya koymaktır - sadece yerleşik erklerin değil aynı zamanda daha derin bir biçimde tarihin: Bu adaletsizlikte belli bir düzen vardır ve hiçbir şey bunun değişeceği yönünde bir umut vermemektedir. Bu hep böyledir, her gün aynıdır. Ama bu oldu bitti durumuna hiçbir meşruluk atfedilemez. Aksine sürekli tekrarlanan bir gerçeklik olmasına karşın, bu güç ilişkisi, kabul edilebilir bile değildir.
Sayfa 86 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Reklam
Sıradan insan, hem hümanist ironinin kabusu ya da felsefi rüyası hem de "herkesin", saçma, alaylı mutsuzluğunu ifade etmesini sağlayan yazıyı inanılır kılan bir referanstır (ortak tarih) . Ama aydınların yazısı, "halkın" içinden gelen bu sıradan muhatabını, kendi üstdilinin travestisi olarak kullandığında, ayrıcalıklarını elinden alan ve kabuğundan çıkmasını sağlayanı da ortaya çıkarmış olur: Artık Öteki, Tanrı ya da Esin Perisi değil Anonim olandır.
Sayfa 68 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Metis: taktik
Günlük yaşamımızdaki pek çok alışkanlık, tutum ve uygulama (okumak, konuşmak, dolaşmak, pazara gitmek ya da yemek yapmak vb.) taktik türündendir. Ve "eylem, uygulama ve üretim tarzlarının" büyük bir bölümü de taktiktir: "Zayıf olanın", "güçlü olana" (erk sahipleri, hastalık, şiddet ya da bir düzenin uyguladığı şiddet vb.) karşı başarıları, dolap,oyun ve dümen çevirme sanatı, "avcılara" özel hileler, tuzaklar, el çabukluğu, çokbiçimli simülasyonlar (öykünmeler) , mücadeleci oldukları kadar şairane, sevinçli, neşeli bulgular, hepsi taktiktir. Bu operasyonel performanslar, çok eskilere dayanan bir bilgiyi gerektirir. Yunanlılar, bu bilgiye "metis" adını veriyorlardı
Sayfa 55 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Strateji ve Taktik
Strateji, güçler arasındaki ilişkilerin ancak bir istek ya da erk öznesinin yalıtılabilir olduğu anda gerçekleştirebileceği oyun ya da hesaplaşmadır. Strateji, bir mülkiyet olarak çerçevesi çizilebilecek bir mekanın varlığını önkabul olarak benimser. Bu mekan, hedeflerden ya da tehditlerden (mü§teriler ya da rakipler, düşmanlar, kent etrafındaki taşra bölgesi) oluşan dışardakiler kümesiyle kurmuş olduğu ilişkileri yönlendirebileceği bir üstür. Stratejilere kıyasla bir mülkiyetin var olmamasıyla nitelenen hesaplı eyleme taktik adını veriyorum. Taktik mekan olarak sadece ötekinin mekanını kullanır. Bu nedenle yabancı bir gücün yasalarıyla düzenlenmiş haliyle kendisine dayatılan alanda oyununu kurmak zorundadır. Kısacası kurnazlıktır. Sonuç olarak taktik, zayıfın sanatıdır.
Sayfa 113 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
Yazma-Okuma: gösteri toplumunda" bir gözetleyiciye dönüşen tüketici
Okuma eylemi, çağdaş kültürün ve bu kültürün tüketiminin kabına sığmaz yuvası, merkezidir. Televizyondan yazılı basma, reklamdan pazarlamadaki tüm kutsallık tezahürlerine (epifani) , toplumumuz, gözün görme algısını kansere dönüştürmekte, her gerçekliği kendi gösterim ya da kendini gösterme kapasitesine indirgemekte ve iletişimi, gözün dola§ım sınırlan içine sokmaktadır. Bu bir göz destanıdır ve okuma itkisidir. Ekonominin kendisi de, "semiokrasiye" dönüştüğü için, okumanın büyümesini, palazlanmasını teşvik eder. Üretim-tüketim ikilemesinin yerine, bugün artık yaygınlaşan ba§ka bir ikilemeyi koyabiliriz: Yazma-okuma. Okuma (resimimge ya da metin) "gösteri toplumunda" bir gözetleyiciye dönüşen (mağara adamı ya da gezgin) tüketiciyi tanımlayan pasifliğin doruk noktası olarak görülmektedir.
Sayfa 57 - Dost Kitabevi Yayınları, 2009Kitabı okudu
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.