İnsan ancak kendi kendine sorduğu sorulara verdiği cevaplarla
tatmin olur: umut, umutsuzluk ve korkuyla, kimi
zaman saflığa kadar giden, çok iyi işleyen olası bir retorik
söz konusudur.
Ethos otorite ilkesi olarak (hatta argüman olarak) hatiptir. Hatibin etiği insan “uzmanlığı"dır ve bu insanlık otoritenin kaynağı olan ahlakıdır. Bu, kesinlikle onun ne olduğuna ve neyi temsil ettiğine bağlıdır. Sözgelimi, babasına sürekli “Niçin?” diye soran bir çocuğu düşünelim; aslında cevapla ilgilenmez çocuk. Onun,istediği, babasının cevap verebilme kapasitesine inanmaktır, ona güvenebilmektir, bu, babanın, çocuk için sıkıntı kaynağı olan ve potansiyel olarak bitmek bilmeyen sorulara nokta koyacak cevapları bildiğini görmesidir. Aslında, çocuk, babasına, üç yaşına doğru kendisi için belirsizleşen bir evrende ne olduğunu sorar. Çocuk örtük biçimde kendisine “seni gördüğüm gibi ol”, “bilen bir otorite olduğunu kanıtla bana" gibi bir cevap beklemektedir. Sonuç olarak, şunu söyleyebiliriz bu bağlamda; ethos soruların son noktasıdır.
Babasına sürekli “Niçin?” diye soran bir çocuğu düşünelim; aslında cevapla ilgilenmez çocuk. Onun,istediği, babasının cevap verebilme kapasitesine inanmaktır, ona güvenebilmektir, bu, babanın, çocuk için sıkıntı kaynağı olan ve potansiyel olarak bitmek bilmeyen sorulara nokta koyacak cevapları bildiğini görmesidir. Aslında, çocuk, babasına, üç yaşına doğru kendisi için belirsizleşen bir evrende ne olduğunu sorar.Çocuk örtük biçimde kendisine “seni gördüğüm gibi ol”, “bilen bir otorite olduğunu kanıtla bana" gibi bir cevap beklemektedir. Sonuç olarak, şunu söyleyebiliriz bu bağlamda; ethos soruların son noktasıdır.
Söz sanatları her zaman dikkatimi çeken bir konuydu. Aristoteles'in retorik eserini daha önce okuduğum için konuya aşinaydım. Yazarın yalın bir anlatimi ile bu konuyu kaptım sayılır. Alıştırma yaparak retoriği öğrenmek hızlandırılabilinir.
RetorikMichel Meyer · Dost Kitabevi Yayınları · 200917 okunma