6 mart 1971 doğumlu olan yazarımız ilk-orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamlamıştır. Esprili bir mizah anlayışına sahip olan yazarımız kitabında anlattığı konularda bizleri biraz da olsa gülümsetmeyi hedef almıştır.
Sanatsal faaliyetlere ilgisi çok fazladır, sanat dallarından biri olan tiyatronun da eğitimini almıştır ve sahne almıştır.Müzik onun ruhunun gıdasıdır ve en çok beslendiği ilham aldığı şeylerden biridir.
Burada da artık insanların özgürlüklerinin ne kadar kısıtlanmaya başladığını görüyoruz.
Bu yenilikleri garip bir heyecan ve merakla hayatımıza sokarken anlıyoruz ki,
özgürlük de elden gidiyor heyy!..
Merhaba arkadaşlar size öyle bir kitap yorumuyla geldim ki sormayın
TRT 1 de 80 ler dizisi var izleyeniniz varsa bu kitabı da mutlaka okumalı arkadaşlar.
Yazarımız kitabında 80'li ve 90'lı yılları anlatıyor. O zaman ki yıllara sürükleniyor bizi anlatımıyla özlem duyarak okudum kitabı. Aile içi ilişkiler, hep beraber kutlanan bayramlar, komşuluk
Ben "Kasedi başa sardır"ıyorum ve diyorum ki;
Bir kapı aralığında bakıp gelsem çocukluğuma
Tanır mı beni gözlerimden?
Derler ya; koybolursanız çocukların gözlerine bakın
Ama benim cocuklugum kayboldu.
İçimde masum bakışlarım hayallerim de vardı.
Ne ben onlara ulaşabildim.
Ne onlar beni tanırlar hangi kapıdan baksam.
Şimdi hükümsüzler.
"Ah nerede o eski günler " iç çekiyorsanız geçmişteki o masum o çocuksu güzel özlüyor, hatırlamak istiyorsanız buyrun kaseti başa sardır kitabına
Geçmiş yıllarımız ne güzel dimi?
Okuldan koşarak eve gelir. Hemen sokağa çıkar akşama Kadar Oyun oynar. Eve asla girmek istemezdik.
Akraba aile ziyaretlerin sıkça olduğu dönemlerdi.
Yazı iple çekip tatil olduğunda soluğu denizde, köyde büyüklerimizin yanında geçirirdik.
Hep bir neşe bir mutluluk da o günler...
Kitabı okuduğumda öyle güzel günlerime yolculuk yaptım ki hep bir gülümseme hep bir mutluluk içinde okudum.
Yazarımız bize o yıllarda neler olduğunu nelerin değiştiğini anlatmış.
Kaset doldurup dinlediğimiz günleri, bilye oynadığımız çocukluğumuzun ansiklopedi Larousse'den bunları ne güzel anlatmış.
Ah o eski tatlı günler dedim.
80 li 90 li yıllara rastlayanların okudukları zaman kiki yerde gelecekleri kimi yerde hüzünleneceği eski günleri anımsayacakları akıcı çok güzel bir kitap.
"Bir ömür geçti gitti yaşananların izi kaldı
Kalpte küçük küçük damlalar halind."
Yazar ne güzel söylemiş.
O günler gitti ve bir daha gelmeyecek...
Ahh nerede o eski günler dediğiniz neler aklınızda?
Herkese merhaba.️
Tam bir geçmişe duyulan özlem kitabı. Her sayfasında iç çektiğim, ‘gerçekten çoook güzeldi’ o günler dediğim anılar vardı.
Eskiden çocukların kaçırılma korkusu yoktu mesela; gönül rahatlığı ile sokakta oynayabiliyorlardı. Körebe, yakartop, istop, 9 aylık vardı mesela hepsi grup oyunuydu, şimdilerde her şey bireysel. Misketlerimiz vardı mesela, oynadığımız oyunlarla kazanırsak artardı sayısı. Şimdi ailelerden misket istendiği an 100’lü paket veriliyor eline ve tek başına odasında oynuyor. Ödevlerimizi hemen Google yardımı ile yapamazdık, ansiklopedi karıştırırdık. Bayramları için heyecanlı olurduk. Pazar akşamları banyo yapardık, sonra sobanın yandığı odaya gider ısınırdık.
Kasedi Başa Sardır kitabında bu gibi anıların niceleri ile karşılaştım.
Ve fark ettim ki; ben çok geçmişe özlem duyanlardanım, peki ya siz?