Mikail Bayram

8.4/10
45 People
134
Reads
35
Likes
5.1k
Views

About

  Prof. Dr. Mikail Bayram’ın soyu Azeri Türklerine dayanmakta olup ataları daha önce İran’ın Hoy şehrinde yaşamaktaydı. Ailesi 1928 yılında Hoy şehrinden göç edip İran sınırındaki Van’ın Saray ilçesine yerleşmişlerdir. Şu anda İran’da yaşayan akrabaları vardır. Annesi Zübeyde Hanım, babası İsmail Bey, dedesi ise İbrahim Bey’dir. Annesi Zübeyde Hanım ev hanımı olup Mikail Bey 13 yaşında iken 1953 yılında vefat etmiştir. Babasının 4 kardeşi vardır. İsmail Bey kardeşlerinin en küçüğü olup bir ara çiftçilik yaptığı halde sonraları Saray İlçesinde Kaymakamlığın odacısı olmuştur. Daha sonra 1937 yılına kadar belediye çavuşluğu yapmıştır. Bu görevinden sonra 1971 yılında emekli oluncaya kadar maliye tahsildarlığını yapmıştır.       İsmail Bey ilk eşinin vefatı üzerine Bahriye Hanım ile ikinci evliliğini yapmıştır. Mikail Bey, babasının ilk hanımından doğan 5 çocuğun en büyüğü olup 8 tane de üvey kardeşi ile birlikte toplam 13 kardeşlerin en büyüğüdür.
Full name:
Prof. Dr. Mikail Bayram
Title:
Yazar, Çevirmen
Birth:
Saray, Van, Türkiye, 14 March 1940

Readers

35 readers liked.
134 readers read.
4 readers are reading.
166 readers will read.
3 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
Dışarıdan bakınca kadına yazılmış gibi duruyor değil mi?
Mevlana Şems-i Tebrizi'nin tekrar Konya'ya gelişinden dolayı duyduğu sevincini ifade eden "Amed" (Geldi) redifli birkaç tane şiir yazmıştır. Bu şiirlerden birisinin birkaç beytinin tercümesi şöyledir: "Ayım, güneşim geldi. Gözüm kulağım geldi. O saf gümüşüm geldi. Altın yatağım geldi. Beni sarhoş edenim geldi. Gözümün nuru geldi. Başka neler istersem. O başka şeyim geldi. Ölümden niye korkayım ki, hayat-suyu kaynağım geldi. Kınayıcılardan korkmam artık. Çünkü siperim geldi."
Sayfa 177 - Nüve Kültür Merkezi
Reklam
Timur candır can!
Emir Timur, Mevlana'ya ve onun dini ve siyasi zihniyetine şiddetle muhalif bir şahsiyettir.
Sayfa 270 - Nüve Kültür Merkezi
Diyanet başkanı neredesin? Gör bunları gör!!!
Eflaki anlatıyor: Bir defasında Mevlana -eğitim ve öğretimi için- oğlu Sultan Veled'i Şems'in hizmetine teslim ederken Şems'e: "Sultan Veled çok temizdir. Bugüne kadar hiç kimse ona livata fi'ilinde (oğlancılık-gulamparelik) bulunmadı." demiştir. Livata fiilini işlemesi ile tanınan Şam'daki Şeyh Ali Hariri'nin de Mevlevi çevrelerde ulu bir kişi olarak vasfedilmesi bu ahlaki çöküntünün bu çevrelerde kabul gördüğünü göstermektedir.
Sayfa 179 - Nüve Kültür Merkezi
Son peygamber Hz Muhammed değil mi ya!
Mevlana kendisini Nuh Peygambere benzetmekte ve "Nuh dokuz yüz yıl hakka davet etti fakat gene kavmi inkara devam etti. Ay, nur saçtı, köpekler ise, yaradılışları icabı havlayıp durdu. Ama köpeklerin havlaması kervanı yolundan alıkoyamaz" diyerek kendisinin ay olduğunu, nur saçmaya devam ettiğini söylemektedir.
Sayfa 107 - Nüve Kültür Merkezi
Mevlânâ'dan Nasreddin Hoca'nın eşi Fatma Hatun'a kahpe yakıştırması
Mevlana, Hace Nasirü'd-din'e "Cuha" diyerek onunla mücadele ederken Cuha'nın karısını da sık sık söz konusu etmekte ve onu da alaya almakta, aleyhinde bulunmaktadır. Cuha'nın karısı ise yukarıda ifade edildiği üzere Ahi Evren Hace Nasirü'd-din'in eşi Fatma Bacı olup aynı zamanda Anadolu Bacıları (Baciyân-i Rum) Teşkilâtı'nın lideridir". Mevlâna'nın bu Fatma Hatun'a muhalefeti sadece Hace Nasirü'd-din'in yani Cuha'nın karısı olmasından kaynaklanmamaktadır. Onun Türkmen şeyh Evhadü'd-din-i Kirmani'nin kızı olmasının da bunda rolü bulunmaktadır. Çünkü Mevlaná'nın en şiddetli muhalif olduğu kişilerden biri de Evhadu'd-din-i Kirma ni'dir. Hacı Bektaş'a "Bacısı kahpe" derken bu Fatma Baci'yı kasdetmektedir. Çünkü Ahi Evren'in ölümünden sonra kimsesiz kalan Fatma Hatun, Hacı Bektaş'a sığınmış, Hacı Bektaş da onu kendine bacı edinerek himayesine almıştır. "Mesnevi'nin VI. Cildinde Cuha'nın karısı ile bir kadı arasında geçen aşk macerasını da komik bir biçimde anlatmakta ve burada Cuha'nın karısını ahlaki zaaf içinde bir şahsiyet olarak tasvir etmektedir.
Sayfa 126Kitabı okudu

Updates

See All
Kitap Haber
Kitap Haber
Mikail Bayram
Mikail Bayram
Şeyh Evhadü'd - Din Hamid El-Kirmani ve Menakıb-Namesi
Şeyh Evhadü'd - Din Hamid El-Kirmani ve Menakıb-Namesi
Sait Alioğlu, Prof. Dr. Mikâil Bayram’ın Evhadiye Hareketi ve Şeyh Evhadü'd-din Hâmid El-Kirmânî adlı eseri üzerine yazdığı değerlendirmesini web sitemizden okuyabilirsiniz. Link, kitaphaber.com.tr/evhadiye-hareke... @cizgikitabevi #kitaphaber #edebiyat #kitap #books #bookstagramturkey #kitapincelemesi #kitapblogu #booksblogger #saitalioğlu #çizgi #profdrmikailbayram
Reklam

Comments and Reviews

See All
319 syf.
9/10 puan verdi
Basit bir güç savaşından daha fazlası...
Mikail Bayram, bu eserinde bizlere, bir tarafta Anadolu'daki fikir hareketlerinden birisinin öncülerinden ve tasavvufi düşünceleri ile bir döneme damga vurmuş Mevlana ile bir tarafta tarihimizde Ahi Teşkilatı'nın kurucusu olarak yer etmiş Ahi Evren arasındaki siyasi, dini, sosyal mücadeleyi ele alıyor. Tabularınızın yıkılmasına hazır
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana Mücadelesi
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana MücadelesiMikail Bayram · Nüve Kültür Merkezi Yayınları · 201272 okunma
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Prof. Dr. Mikail Bayram Kitabında Ahi Evren Hace Nas!rü'd-din Mahmud (Nasrettin Hoca) nın sadece nüktedan olmadığı, Anadolu Selçukluları devrinin, büyük bir ilim ve fikir adamı olduğunu belgeleri ile ortaya koymaktadır. Kendisine ait takribi 25 civarında eserinin bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca Ahi Evren ile Mevlana arasındaki sürtüşmenin
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana Mücadelesi
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana MücadelesiMikail Bayram · Nüve Kültür Merkezi Yayınları · 201272 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
Mevlana - Nasreddin Hoca Mücadelesi
Prof. Dr. Mikail Bayram'ın birtakım tespitlerde bulunduğu eserde en dikkat çekici taraf, Ahi Evren Nasirüddin Mahmud El-Yohi'nin Anadolu'daki nüktedan üslubu ve fıkraları ile hepimizin çok yakından tanıdığı Nasreddin Hoca ile aynı kişi olduğudur. Nasirüddin Mahmud ile Mevlana'nın sürekli mücadele içerisinde olduğu, hatta Nasirüddin Mahmud'un öldürülmesinde Mevlana'nın da etkili bir tavır takındığı dile getirilmektedir. Alaaddin Çelebi'nin de -Mevlana'nın oğlu- aslında Nasirüddin Mahmud'un talebesi olduğu ve Nasirüddin Mahmud ile Kırşehir'de Mevlana'nın öğrencisi Nureddin Caca tarafından öldürüldükleri iddiası oldukça dikkat çekicidir. O dönem Anadolu'sunda entüisyonizm - rasyonalizm savaşımının büyük bir şekilde yaşandığı, sezgiciliği savunan Mevlana ile rasyonalizmin temsilcisi Nasirüddin Mahmud'un bu alanda da büyük bir mücadeleye giriştikleri ifade edilmektedir. Bunların yanı sıra Moğolların Mevlana ve yandaşlarını desteklemeleri, Ahi Türkmenlere ise düşmanlıkları anlatılmaktadır. Kitaba eleştirim, yapıtın içerisinde yazım yanlışlarıyla anlatım bozukluklarının çok fazla bulunması ve kitabın birçok yerinde tekrara düşülmesi oldu. Herkese iyi okumalar diliyorum.
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana Mücadelesi
Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlana MücadelesiMikail Bayram · Çizgi Kitabevi Yayınları · 202072 okunma