You can find Most Liked Mikhail Bakhtin books, most liked Mikhail Bakhtin quotes and quotes, most liked Mikhail Bakhtin authors, most liked Mikhail Bakhtin reviews and reviews on 1000Kitap.
Podcast: Dostoyevski Poetikasının Sorunları, Mihail M. Bahtin(iki bölüm)
I. bölüm: m.youtube.com/watch?v=EBFfd1n...
II: bölüm: youtube.com/watch?v=EZf2RgI...
Selam kitapçokseverler. Bu bölümümüzde "Son sözü kendisi söyleyen geleneksel romancıların tersine, Dostoyevski sessiz köleler yaratmaz, yaratıcılarının yanında durabilen, onunla aynı görüşü paylaşmamaya muktedir olan, hatta ona karşı gelebilen özgür insanlar yaratır" diyen göstergebilimci Mihail M. Bahtin'in Dostoyevski Poetikasının Sorunları yapıtı üzerine konuşuyoruz.
Romanın Estetiği Kuramı, Sözsel Sanatın Estetiği ve Diyalojik İmgelem eserleriyle adından söz ettiren Bahtin'in, Dostoyevski'nin çoksesli romanı ve eleştiri literatüründe ele alınış tarzı, Dostoyevski'nin sanatında kahraman ve kahramanla bağlantılı olarak yazarın konumu, Dostoyevski'nin yapıtlarında tür ve olay örgüsü kompozisyonunun karakteristiklerine dair görüşleri ve roman anlatımında monolojik/diyalojik söylem ve diyaloglar üzerine sohbet ediyoruz.
Başta edebiyat eleştirmeni Caryl Emerson'un "Bahtin yazlnızca sözcükler ile yazmaz ayrıca sözcük hakkında yazar" ifadesi ve Dostoyevski'ye dair yapılan birçok edebi eleştiri hakkında fikirlerimizi paylaşıyoruz.
Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle.
okursohbetleri@gmail.com üzerinden görüş ve önerilerinizi bekleriz.
Sevgiler.
Hayat özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz ama hayatın sorunlarını dolambaçlı bir mantıkla çözmeye çalışıyorsunuz... Söylediklerinizde haklı olabilirsiniz ama sizde tevazu yok; hiçbir değeri olmayan bir kibir yüzünden doğrularınızı teşhir ediyorsunuz, pazarlıyorsunuz, iki paralık ediyorsunuz. Bir şey söylemeye çalışıyorsunuz muhakkak, ama korkudan asıl söylemek istediğinizi söyleyemiyorsunuz, saklıyorsunuz çünkü sizde bunu söyleyecek kararlılık yok, ödlekçe bir yüzsüzlük sizinki sırf. Bilincinizle övünüp duruyorsunuz ama ayağınızın yere bastığından bile emin değilsiniz çünkü kafanız çalışsa da yüreğiniz kötülükle dolu, yozlaşmış, ama yüreğiniz temiz olmadıkça eksiksiz, gerçek bir bilince de sahip olamazsınız. Üstelik ne kadar usandırıcı birisiniz, insanlara nasıl da sırnaşıyorsunuz, bir de hâlâ yüzünüzü buruşturuyorsunuz! Yalan hepsi yalan dolan!
Gülünç bir insanım ben. Artık deli diyorlar bana. Onlara hâlâ her zamanki kadar gülünç gelmiyor olsaydım terfi olurdu bu. Ne var ki, artık aldırmıyorum –bana sevimli geliyorlar artık, hatta bana güldüklerinde bile– gerçekten, özellikle bir şey bana sevimli görünmelerine yol açıyor. Onlarla birlikte gülerdim –kendime değil yani, onları sevdiğim için– onları izlerken bu kadar üzülmesem onlarla birlikte gülerdim. Beni üzen şeyse, Hakikati bilmemeleri, benimse bilmem. Ah, ne de zor Hakikati bilen tek kişi olmak! Ama bunu anlamayacaklar. Hayır asla anlamayacaklar.
Durgunluk! Doğa! İnsanlar yeryüzünde yalnızlar –işte dehşet bu! ... Her şey ölü ve ölüler her yerde. İnsanlar yalnız, etraflarını ise sessizlik kuşatmış– işte yeryüzü bu!