Mikhail Bakhtin

Mikhail BakhtinKarnavaldan Romana author
Author
8.9/10
25 People
128
Reads
33
Likes
3,944
Views

About

Düşünür olarak, Bahtin, 20. yüzyıl düşüncesinde etkili olmuş isimlerinden biridir ve geliştirdigi perspektif ve kavramlar dogrudan felsefi metinler üretmediğinde bile her zaman kuramsal tartışmaların merkezi konularında yeralmıştır. Kendisinin doğrudan haberi olmadan, yaptığı çalışmalar yetmişli yıllar sonrası kuramsal sorunlara bir yanıt olma konumundadır. Onun çalışmaları Marksizm, Yapısalcılık (özellikle dilbilim), Göstergebilim alanlarıyla hem etkileşim halinde olmuş hem de bu alanları dolaylı ya da dolaysız etkilemiştir. Onun düşünceleri yirminci yüzyılın ikinci yarısında, özellikle yetmişlerden itibaren etkili olmuştur. Bahtin Vitebsk şehrine taşınmış ve burada Bakhtin Çevresi denilen bir grup entelektüelle birlikte çalışmalar yapmıştır. Kendi adının dışında bu gruptaki düşünürlerden Voloshinov ve Medvedev’in isimleriyle yayımlanan kitapların da Bahtin’e ait olduğu düşünülmektedir. Bu tartışma bir sonuca bağlanamamıştır, söylenebilecek tek şey dil ve felsefe ilişkisi üzerine çalışmaların özellikle hem perspektif hem de üslub açısından Bahtin’e ait gibi göründüğüdür. Bunun ötesinde, Bahtin üzerine araştırma yapanların çoğu, özellikle Voloshinov imzalı yazıların Bahtin'e ait olduğu konusunda hemfikirdirler. Bahtin düşün alanına karnaval, diyaloji, kronotop gibi çok önemli kavramlar armağan etmiştir. Döneminde Stalinizm ile başı derde girmiş ve Rabelais hakkındaki kitabını çok geç bastırabilmiştir.
Full name:
Mihail Mihailoviç Bahtin, Mihail Bahtin, Mikhail Mikhailovich Bakhtin
Title:
Rus İnsan Bilimleri ve Dil Felsefecisi, Kültür ve Edebiyat Kuramcısı, Yazar
Birth:
Oryol, Rusya İmparatorluğu, 17 October 1895
Death:
Moskova, Sovyetler Birliği, 7 March 1975

Readers

33 readers liked.
128 readers read.
13 readers are reading.
282 readers will read.
4 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
Hayat özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz ama hayatın sorunlarını dolambaçlı bir mantıkla çözmeye çalışıyorsunuz... Söylediklerinizde haklı olabilirsiniz ama sizde tevazu yok; hiçbir değeri olmayan bir kibir yüzünden doğrularınızı teşhir ediyorsunuz, pazarlıyorsunuz, iki paralık ediyorsunuz. Bir şey söylemeye çalışıyorsunuz muhakkak, ama korkudan asıl söylemek istediğinizi söyleyemiyorsunuz, saklıyorsunuz çünkü sizde bunu söyleyecek kararlılık yok, ödlekçe bir yüzsüzlük sizinki sırf. Bilincinizle övünüp duruyorsunuz ama ayağınızın yere bastığından bile emin değilsiniz çünkü kafanız çalışsa da yüreğiniz kötülükle dolu, yozlaşmış, ama yüreğiniz temiz olmadıkça eksiksiz, gerçek bir bilince de sahip olamazsınız. Üstelik ne kadar usandırıcı birisiniz, insanlara nasıl da sırnaşıyorsunuz, bir de hâlâ yüzünüzü buruşturuyorsunuz! Yalan hepsi yalan dolan!
Yeraltından NotlarKitabı okudu
Sessiz konuşma ustasıyım ben, bir ömrü sessiz konuşarak geçirdim ve bütün dramları kendi başıma ve sessizce yaşadım.
Reklam
Her büyük insan anlaşılmamaktan muzdarip
Gülünç bir insanım ben. Artık deli diyorlar bana. Onlara hâlâ her zamanki kadar gülünç gelmiyor olsaydım terfi olurdu bu. Ne var ki, artık aldırmıyorum –bana sevimli geliyorlar artık, hatta bana güldüklerinde bile– gerçekten, özellikle bir şey bana sevimli görünmelerine yol açıyor. Onlarla birlikte gülerdim –kendime değil yani, onları sevdiğim için– onları izlerken bu kadar üzülmesem onlarla birlikte gülerdim. Beni üzen şeyse, Hakikati bilmemeleri, benimse bilmem. Ah, ne de zor Hakikati bilen tek kişi olmak! Ama bunu anlamayacaklar. Hayır asla anlamayacaklar.
Gülünç Bir Adamın DüşüKitabı okudu
Durgunluk! Doğa! İnsanlar yeryüzünde yalnızlar –işte dehşet bu! ... Her şey ölü ve ölüler her yerde. İnsanlar yalnız, etraflarını ise sessizlik kuşatmış– işte yeryüzü bu!
çok ilginç bir analiz
''Dostoyevski'nin çoksesli romanları gerçekten de ancak kapitalist çağda gerçekleşebilirdi. Üstelik, bunun için en elverişli toprak tam da kapitalizmin neredeyse bir felaket gibi zuhur ettiği ve henüz Batı'da olduğu gibi kapitalizmin tedrici istilasıyla tekil yalıtılmışlıkları zayıflamamış olan muhtelif dünyalar ve toplumsal grupların bozulmamış çokluğuyla karşılaştığı Rusya'da bulunuyordu. Rusya'da şekillenmekte olan toplumsal hayatın çelişkili doğası, kendinden emin ve sakin sakin tefekküre dalmış monolojik bilincin çerçevesine tam oturmadığı için, özellikle ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak durumundaydı ve aynı zamanda, ideolojik dengelerini yitirmiş ve birbirleriyle çatışmakta olan bu dünyaların tekilliği de özellikle tam ve canlı olmak zorundaydı. Böylelikle çoksesli romanın çok-düzeyliliği ve çoksesliliği için gerekli nesnel önkoşullar yaratılmış oluyordu.''

Updates

See All
“Tek bir ses hiçbir şeyi çözmez, hiçbir sonuca ulaşmaz. Hayat ve varlık için asgari olan, iki sestir.”
Mikhail Bakhtin
Mikhail Bakhtin
Yavaşla
Yavaşla
Reklam

Comments and Reviews

See All
393 syf.
10/10 puan verdi
Tek kelimeyle muazzam diyebilirim bu kitap için. Dostoyevski okumaları yapmak istiyorsanız, okuduğunuz romanlarda algıda kaçırdığınız ancak bilinçaltınıza yerleşip romanın kurgusu içerisinde sizi fetheden Dostoyevski dilinin çözümlemesini okuyarak aslında neleri kaçırdığınızı (akademik bir dile maruz kalarak) okuyabilirsiniz. Dostoyevski'yi anlatırken Todorov'a, Lukacs'a, Roland Barthes'e, Adorno'ya hatta Samuel Beckett'e kadar bir çok düşünürün Dostoyevski incelemelerini refere ederek anlatıyor bize Mikhail Bakhtin. Dili biraz ağır olsa da anlaşılamaz değil. Dostoyevski'nin çok sesliliğinden, yaşamı olumlamasına, umut ve gelecek arzusundan, düşünceleri kenara bırakıp sesleri, bilinçleri ve bakış açılarnı işlemiş olmasından, imgeleme sanatının farklılığına kadar çok konuda bize Dostoyevski'nin sırlarını anlatıyor aslında bize bu eser. Ve önemli bir not, yapısalcı ve post-yapısal söylemin temellerinin atıldığı bir eserdir bu. Tarihteki yeri de çok özel bu haliyle.
Dostoyevski Poetikasının Sorunları
Dostoyevski Poetikasının SorunlarıMikhail Bakhtin · Metis Yayınları · 200438 okunma
393 syf.
·
Not rated
·
Liked
Podcast: Dostoyevski Poetikasının Sorunları, Mihail M. Bahtin(iki bölüm)
I. bölüm: m.youtube.com/watch?v=EBFfd1n... II: bölüm: youtube.com/watch?v=EZf2RgI... Selam kitapçokseverler. Bu bölümümüzde "Son sözü kendisi söyleyen geleneksel romancıların tersine, Dostoyevski sessiz köleler yaratmaz, yaratıcılarının yanında durabilen, onunla aynı görüşü paylaşmamaya muktedir olan, hatta ona karşı gelebilen özgür insanlar yaratır" diyen göstergebilimci Mihail M. Bahtin'in Dostoyevski Poetikasının Sorunları yapıtı üzerine konuşuyoruz. Romanın Estetiği Kuramı, Sözsel Sanatın Estetiği ve Diyalojik İmgelem eserleriyle adından söz ettiren Bahtin'in, Dostoyevski'nin çoksesli romanı ve eleştiri literatüründe ele alınış tarzı, Dostoyevski'nin sanatında kahraman ve kahramanla bağlantılı olarak yazarın konumu, Dostoyevski'nin yapıtlarında tür ve olay örgüsü kompozisyonunun karakteristiklerine dair görüşleri ve roman anlatımında monolojik/diyalojik söylem ve diyaloglar üzerine sohbet ediyoruz. Başta edebiyat eleştirmeni Caryl Emerson'un "Bahtin yazlnızca sözcükler ile yazmaz ayrıca sözcük hakkında yazar" ifadesi ve Dostoyevski'ye dair yapılan birçok edebi eleştiri hakkında fikirlerimizi paylaşıyoruz. Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle. okursohbetleri@gmail.com üzerinden görüş ve önerilerinizi bekleriz. Sevgiler.
Dostoyevski Poetikasının Sorunları
Dostoyevski Poetikasının SorunlarıMikhail Bakhtin · Metis Yayınları · 200438 okunma
368 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Romanda söylem, biçim ve karakter analizleri yapılan kitapta dilbilim, metin sorunu ve  analizi konu edinilerek felsefi inceleme de yapılmıştır.  Karnaval, edebiyatla edebiyatın dışındaki alanın kesiştiği noktadır. Romanda ise tür ve karnaval kavramları birbirine temas eder. “Roman”, belli bir edebi sistem içinde, bu sistemin sınırlarını, yapay kısıtlamalarını açığa çıkarma yönünde işleyen her türlü güce Bakhtin’in verdiği addır. Edebi sistemler kanonlardan oluşur, “romanlaşma” en temel anlamda kanon karşıtıdır. Türsel monoloğa izin vermez. Belli bir sistemin edebiyat olarak kabul ettikleriyle böyle bir edebiyat tanımının dışında bırakılan metinler arasındaki diyalog konusunda her zaman ısrarlıdır. Daha geleneksel olarak roman denince akla gelen, yalnızca bu dürtünün en karmaşık ve yoğunlaşmış ifadesidir.”(s.20)
Karnavaldan Romana
Karnavaldan RomanaMikhail Bakhtin · Ayrıntı Yayınları · 200147 okunma