"Tek sorun zaman. Yetişemiyorum. Dört buçuk saat kadar uyuyorum, bazen daha az. Sağa sola koşturmakran ve uykusuzluktan şikayetçiyim yola ilk çıktığımda ancak şimdi her şeye alıştım. Henüz vaktim var burada, yorulma lüksüm ise yok."
"Bu yolculuğun en büyük avantajı yollarda konargöçer geçen son bir senemi gözden geçirmem oldu. Niyetim biraz daha istikamet buldu. Hz. Peygamber'e daha az kişi ile varıp onun sünnetini, yani dini öğrenip öğretmeden daha kutsal bir şey olamaz."
Sanki ezberlediğim her bir hadis biraz daha ağırlık yapıyor sırtımda. Zihnim ezberlemeye, yeni hadisler edinmeye bir türlü doymuyorsa da gönlüm daha fazla yük istemiyor.
Ailemden niçin ayrıldığımı sorgulamaya başladım. Ailemle geçirecek daha ne kadar vaktim var ki... Devemin üstünde ne zamandır gidip duruyorum. Bir yere aidiyetim ise çöldeki ayak izim kadar.
Allah’ım ne inanılmaz bir tecrübeydi vakfe! İnsan seli. Mahşer. Dua, gözyaşı. İnsan bir garip oluyor. Yol boyu Hz. Peygamber’in adımladığı kumlar, oturup kalktığı mekânlar, gölgelendiği ağaçlar…