Kendini, başka bir şahsın otomobilini kullanan bir şoför olarak kabul et. Otomobil sahibi seni, trafik kurallarına aykırı davranmaktan defalarca sakındırmış, senden hükümetin emirlerine uymanı istemiştir. Ayrıca her yolda sevap ve cezayı bildiren açık seçik işaretler de var. Bir defasında otomobili düzgün bir yolda kullanıp emirlere uydun; ne nesli, ne de ekini telef ettin. Bir diğer defada ise emirlere aykırı hareket ederek, nesli ve ekini telef ettin. Her iki durumda da sana ilişilmemesi, adalet midir? Otomobil sahibini mi, yoksa şoförü mü hesaba çekmek adalettir. Akıllıca olan davranış, her iki durumda da şoförü hesaba çekmek ve ona gereken cezayı vermektir. İşte bizler, dünyada böyleyiz! Allah, dilediklerini dosdoğru yola eriştirir. O, büyük lütuf sahibidir.
Mümin için en hayırlı hal, kendisini salih amelde bulunmaya yönelten ümit ve yine kendisini günahtan uzaklaştıracak korku hali arasında bulunmaktadır. Sıhhat halinde korku ümide baskın gelmeli, hastalık halindeyse ümit korkuya baskın gelmelidir.
Cenab-ı Allah insanların bazısını diğer bazısı için bir sınama vasıtası kılmıştır. Mümini kafirle bir arada, zengini yoksulla bir arada sınayıp denemiştir. Bunlardan her biri diğeri için bir imtihan aracıdır. Zengin, fakir ile imtihan edilir. Çünkü zenginin, fakire yardım elini uzatması ve onu alaya almaması gerekir. Fakir de aynı şekilde zengin ile imtihan edilir. Fakirin, onu kıskanmaması, onun malını çalmaması gerekir. Her ikisinin de Cenab-ı Allah'ın haklarında takdir buyurduğu şeye sabırla katlanması gerekir.
Kur'an-ı Kerim, bilimsel kuralları ve teorileri açıklayan bilimsel bir kitap olarak gelmiş değildir. O sadece, ümmeti, hatta bütün alemi, yasama, hüküm, yönetim, davranış, hukuk, ekonomik ve sosyal siyaset alanında tedavi etmek, dertlere devam olmak için gelmiştir.
Bu nedenledir ki, bilimsel ince teorileri Kur'an'dan çıkarmaya çalışan ve Kur'an kelimelerini hiç de ifade etmediği anlamları çıkarmak için zorlamaya çabalayan kimse, duygusal bir araştırmacı olmaktan öteye gidememektedir. Ama görünürde çatışsa da Kur'an-ı Kerim, bu bilimsel teorilerle çatışmamaktadır. Şu halde nefsimize başvurup düşünmeli, bilimsel teorilere ilişkin anlayış ve tatbikatımızı yenilemeliyiz. Bu teoriler, araştırma ve düşünmeye elverişlidirler. Bazen değiştirebilir veya ortaya atmış olanlar tarafından tamamen terk edilebilirler Sonuçta bir çelişki de görmeyiz.