Sevmiyoruz, en büyük cehennem bu.
Senden sonra sevgisizliğimiz tavan yaptı.
Acımız tavan yaptı. Sevgisiz yaşayamak cehennemi bu dünyada yaşamanın diğer adıymış.
Tahir Elçi Hikayesi
Ayakları olan, dünyada benzeri olmayan bir minareye acımasının acısı değil mi ondaki? "Beni ayaklarımdan vurdular," diyecek kadar bir taşı kişileştiren, konuşturan temiz duygulara sahipti...
Tesadüfler hayatın seyrine dahil.
Ufacık bir tesadüfle yolunuzun kesiştiği bir defter, onun vâkıf olduğu sırlar, belki de hayallerinizi gerçekleştirmek için bir kıvılcım olur, kim bilir?
Amina’nın acımasız kaderi, onu kaledeki esarete sürükler. Sürüklendiği bu gizem dolu yeri kimseler bilmez. Oranın adı #günahkarlarkalesi dir.
️Kitabı elime alınca mistik bir yolculuğun içine dahil olacağımı, sırlarla dolu bir rüzgarın beni oradan oraya savuracağını düşünmemiştim aslında.
Arayışın, Doğu’ya sürüklenişin, kendini bulma hikayesine konuk olmanın tadını çıkardım kitapla.
Yine aile, çevre baskısına şahit olduğum bir hikaye. Zincirleri kırarak hayallerinin peşinden koşmaya başlayan Jacop, artık daha özgür. Bağdatlı Amina’nın esareti, Jacop’un özgürlüğüne vesile.
Efsaneler, sırlar, dinler, mezhepler…
Acının, hüsranın, aşkın dile gelişi…
Batı’dan Doğu’ya sürüklenişin hikayesi…
“Kendin olmak özgürlüklerin başlangıç kapısıdır.”
.
“Kapıdan içeriye girince onu çağıran ses kalbine, kulaklarına doldu. ‘Doğu’ya git!’ diyen sesin onu buradan çağırdığına artık yemin edebilirdi.”
Masalsı bir anlatım ve aynı zamanda da kuvvetli anlatamı ile insanı kendisine çeken bir kitap. Okurken Jacob ile bir yolculuğa çıkacağınızın teminatını şimdiden verebilirim. Kalenin içerisinde yaşayan insanların hikayesi ile kalenin ismi tam olarak örtüşüyor. Özellikle kale sakinlerinin hikayesi ağzımı açık bıraktı .
.
Kitabın içerisinde hem dini tema, hem tarihi tema, hem de gerçeği bir arada yaşayacaksınız. Dini tema sayesinde okurken gönlünüzde bir ferahlık olacak ama gerçek sayesinde de sorgulama ve düşünme gerçekleştireceksiniz.
.
Konusuna gelecek olursak;
Jacob’un Boston’da olan sıkıcı ve baskı halindeki hayatından sıkılmıştır. İç sesini dinlemeye karar verir ve Doğuya gitmek ister. Bunun için de Doğuyu anlatan tüm kitapları alır. Ancak bilmez ki hayatını değiştirecek kitabı yani Amina’nın Defterini almıştır.
Boston’dan Mezopotamya’ya giden bir hikaye başlamış olur…
.
Mezopotamya üçlemesinin ilk kitabı olan Günahkarlar kalesini sevdim ve diğer kitaplarını da merak ediyorum.
.
Tavsiyedir ️
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere, yazar @muharremerbey yazmış olduğu, @inkilapkitabevi bünyesinde çıkan "Günahkarlar Kalesi" kitabının yorumu ile geldim...
Gencecik Amina, ailesinin verdiği kararla bahtsız kaderini çizerken Doğu'daki kalenin surları arasında çaresizliğini ve gözyaşlarını satır satır defterine aktarmıştı... Durumu iyi 2 eşi olan bir adamın cariyesi olmaya götürülürken yanında acısı ve laneti dışında bir şeyi yoktu...
Jacob ise günahın korkusuyla en yaralayıcı günahı ailesine reva gören babasının vefatıyla kalbindeki Doğu sevdası ve merakı daha da kuvvetlenmiştir... Amina'nın kurtarılmayı bekleyen cümleleri, tüm hayatı, laneti ve her şeye rağmen dileğine olan umuduyla süslü defterin varlığı, Doğuya gitme isteğinde en büyük etken olmuştur... Bundan sonrası ise Mezopotamya'nın kültür kokan topraklarıyla ve Günahkarlar'ın kalesinin etrafında yaşayan sakinlerinin hikâyeleriyle süslü bir yolculuk bizi beklemekte... Bir yanı doğu masalı, bir yanı yalın insan, bir yanı ise ahlak felsefesinden incilerle harmanlanmış bu hikaye, sizin hayatınızda derin bir yer edinmeye hazır...
Şiirsel yazım ve betimlemelerin kuvvetli mistik teması sayesinde okur kendisini Jacob ile olan yolculukta bir yoldaş olarak buluyor... Özellikle kalenin sakinlerinin hikayelerini okurken çokça ağzımın açık kaldığı detaylar olmakla beraber, bazı inci gibi sözler ise kalbime ilmek ilmek işlendi diyebilirim... Hem dini temayı, hem kültürel zenginliği hem de gerçeği bu kitapta en derinine kadar yaşayacaksınız... Gerçekten ama gerçekten bu kitapla tanışmanızı çok isterim...
Okuyun efendim, teşekkürler...