Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Münir Muhammed Gadban

Münir Muhammed GadbanNebevi Hareket Metodu (2 Cilt Takım) yazarı
Yazar
9.0/10
47 Kişi
260
Okunma
31
Beğeni
3.486
Görüntülenme

En Yeni Münir Muhammed Gadban Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Münir Muhammed Gadban sözleri ve alıntılarını, en yeni Münir Muhammed Gadban kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gece namazı insanı Allah'a çok kuvvetli bir bağ ile bağlayan imanın terbiyesidir. Allah'a yakınlık vesilesidir. Allah'ın zikrine, O'na yönelmeye ve O'na güvenmeye vesiledir.
İbadet, itaat ve nafileler kadar nefse tesirli olan daha büyük bir şey yoktur. İbadet, itaat ve nafileler gibi kalbi Allah'a bağlayarak onun büyük zorluklara ve daha büyük fitnelere karşı kuvvetli olmasını sağlar ve hak üzerinde sabit kalmasına sebep olur.
Reklam
Çözülmesi güç olan bütün problemlerin çözümünü sağlayan fitnenin kökünü kurutan ve iç safları kuvvetlendirip birbirine çok sıkı bağlarla bağlı bir birlik haline getiren yöneticilerle fertler arasında sürdürülen düzenli toplantılardır. Bu toplantıların kesilmesi ve yöneticilerle askerler arasındaki mesafenin uzaklaşması, birinci olarak güveni zayıflatır, ikinci olarak iç saflarda bir takım gedikler açar. Üçüncü olarak da inanç yapısının zayıf ve gevşek bir hale getirir. Bu neticede çok tehlikelidir.
"Komutan sabit kaldığında ordusu için bir sığınak olur. Sığınak olduğu zaman ise erleri düşman karşısında sarsılmaz."
Sayfa 371Kitabı okudu
Ey Kureyş topluluğu ! Kendinizi ateşten koruyun ! Ey ka'boğulları, kendinizi ateşten koruyun ! Ey Muhammed'in kızı Fâtıma, kendini ateşten koru. Aramızdaki akrabalık bağına güvrnmeyin! Vallahi Allah katında sizi kurtaracak bir gücüm yok !
Öyleyse Kureyşlilerin kendilerine göre garip olan bazı belirtileri (namaz kılma) görmeleri, inananlara sadece kendi içlerinde kapalı kalıp, putlarına zarar vermedikleri sürece onları kızdırmıyordu. Onlara göre din sadece kalpte inanç ve tapınakta ibadet olarak kaldığı, hayata müdahale etmediği sürece herkes istediği gibi Allah’a ibadet etmekte serbesttir.
Sayfa 42 - nehirKitabı okuyor
Reklam
Hakkaniyet
Rasûlullah (s.a) bizlere, kâfir olsalar bile, iyilik yapan kişilere mukabelede bulunmamızı, putperest olsalar dahi, layık olanlara karşı sevgiyi muhafaza etmemizi, bizi koruyan düşmanla, bize karşı savaşan düşmanı nasıl ayırt edeceğimizi öğretiyor.
Dava
Politikacının görevi karşısındakilere galip gelmektir. Ama davetçinin görevi davasının galip gelmesidir. Davetçi bu iki durumdan birini tercihte serbest bırakıldığı zaman, davasını şahsına tercih eder.
Daima Yüce olan yalnız Allah! Netice aynı değil! Bizim ölülerimiz cennette, sizinkiler ateşte! ~ Hz. Ömer(r.a.) ~
Sayfa 178 - Erkam yayınları
Filistin İçin Kıyama
Müslümanların, içinde bulundukları merhale öyle gerektirdiğinden, bir yahudi, müslüman bir kadının yüzünü açmağa çalıştığı için o müslüman kadının iffetini muhafaza etmek üzere topyekün savaşa girdiklerini biliyoruz.
Reklam
Uyanık olmak
Eğer İslâmî hareketin, önündeki zorlukları aşmasını istiyorsak, düşmanların kalplerine nüfuz ederek onları uygun bir tavır almaya zorlayacak biçimde basın ve yayın organlarını kullanabilmemiz gerekir. Düşman saflarındaki küçük gediklere taşıp oraya nüfuz edebilmek için, daima uyanık olmak gereklidir.
Taviz Vermek
İnançtan taviz vermek suretiyle uyuşmak, İslâm'dan taviz vermek suretiyle anlaşmak, İslâm sancağından başka bir sancağın altında birleşmek reddolunmuştur ve caiz değildir. Bizimle düşmanlarımız arasında Allah hükmünü verene kadar sabredeceğiz. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Boş Vaadler
Düşmanlar tehlike hissedip, üzerlerinde olan baskıyı gördüklerinde, çekici vaatlerde bulunmaya başlarlar. Fakat normal hallerde davayı ve davetçileri umursamazlar. Alaycı bir tavır takınıp, müslümanlara eziyet etmeye çalışırlar. Kâfirlerin bütün girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmış, Ömer ve Hamza (r.a) gibi iki büyük şahsiyetin, Allah'ın elçisi Muhammed'in saflarına katılmasıyla, daha fazla ilerleme kaydedilmişti. Bu ilerlemenin karşısında Kureyş, Rasûlullah'a çekici tekliflerde bulunmaya başlamıştı.
Siyaset
İslâmî bir hareket veya İslâmî bir cephe ümmete hükmettiğini ilân etmediği sürece, kendilerine büyük faydalar sağlayabilecek siyasî ortamlardan istifade etmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Çünkü henüz yönetime ulaşmamıştır ve bunun neticesi olarak da yönetimdeki herhangi bir bozukluktan sorumlu değildir.
Dik Durmak
En şiddetli zorbalıklar bile, müslümanların Allah yolunda fedakârlıkları, sağlamlıkları ve ezilmişlerin hak üzerine sebatları karşısında hezimete uğrayacak, yıkılıp çökecektir. Çok önemli olan bu yönün şuurunda olmalıyız. Hak'ta sabit kalmak suretiyle davayı ve davetçileri nasıl kazanacağımızı bilmeliyiz.
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.