Kanunî sadece bir savaş kahramanı olmayıp, aynı zamanda ecdadı tarafından oluşturulan kurumları mükemmelleştiren ve tamamlayan önemli teşkilatçı özelliği de taşımaktadır.
Fethedip Tebriz'i geçtik çünki Sultâniye'den
Taze düştü bir heves fethetmeğe Bağdat için
Gayret-i İslâm içindir kıldığım azm-i sefer
Hak bilir kim etmedim ben anı milk ü dâd için
Gitmesin nâm-ı şerîfin bu dilimden dembedem
Dertli gönlüme devadır can bulur andan safa
Umaram her bir adın başka şefaat eyleye
Ahmed ü Mahmud Ebu'l-Kâsım Muhammed Mustafa
Makbul İbrahim Paşa, Sultanahmed At Meydanı'nda yaptırdığı sarayında divanlar toplayarak padişah gibi davranmaya başladı. Bu konuda Lutfi Paşa, "Bir azamet ile vezir-i azam oldu ki dillerle vasf olunmaz." Demektedir.
UYARI!!! Ön yargılı insanlar okumadan geçebilir. Şimdi bazıları gelip Ama sülüman haremden çıkmazdı, Hürrem yönetiyordu, Kanunî'den kat ve kat hatası olan liderleri alkışa tutup yücelten insanlar var bu ülkede. Ama Kanunî'ye sıra gelince dalga geçerek sülüman demeye başlayacak kişiler de çıkacaktır. Burdan bile anlayabiliriz tarihimize