Türk edebiyatında münekkitler, mizaçları sonucu münekkit olmuştur, diyebiliriz. Birçok tenkit yazısından münekkidin şahsiyetini çıkardığımızda ortada tenkit adına çok şey kalmadığını görmekteyiz. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Nurullah Ataç için söyledikleri genel anlamda dönemin diğer münekkitleri için de geçerlidir. "Öfkeli mizacı, neşesi, kendine seçtiği görüş zaviyeleri, beyhude nezaketlere tahammül edemeyişi, nihayet o çetin zevki onu tek sözlü yapıyordu."Bu ifadeler, sanki de Necip Fazıl ve onun tenkitçiliği için de söylenmiş.