1970’te İstanbul’da doğdu. 1988’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi. Yüksek lisans yaparken, 1995 Aralık ayı sonunda Anayasa Kürsüsü asistanı oldu. Yüksek lisans ve doktorasını aynı fakültede, siyaset bilimi alanında yaptı. Halen SBF Anayasa Kürsüsü öğretim üyesi.
Yaklaşık iki saat bekledim deli gibi o yağmurun altında. Efendim Tom Cruise gelecek, ben de onu görüp sonra bir ara, başta bizim sinema meraklısı İlker olmak üzere Ankara'daki arkadasları arayıp "Ya, Tom Cruise'u yakından gördüm, öyle pek şey yapıldığı gibi değil, sıradan bir tip, boyu da kısa," filan diyeceğim. Malum, had safhada muhterem kültürümüzün en az o denli muhterem mensupları; birine kısa dediğinde uzun, çirkin dediginde güzel, sağcı dediğinde solcu, gerici dediginde ilerici olduğunu düşünür! Ayol bir ben mi eksik kalacağım?!
Murat Sevinç hocamızdan Mülkiye ve Sosyal Bilimciler üzerine ama tüm tercih yapacak hatta halen öğrenci olan arkadaşlar için de çok yararlı bir yazı lütfen okuyun yakınlarınızla da paylaşın aslında bu sadece öğrencileri değil herkesi ilgilendiren bir konu çünkü alacağımız maaş ve oturacağımız koltuktan çok kamuya yararlı vatandaşlar olmak için eğitim kurumları vardır ne kadar toplum tam aksine yönlendirse de Mülkiye ilk amacı halen yararlı vatandaşlar yetiştirmek olan bir okul olarak varlığını sürdürmektedir. Zaten hocam çok güzel anlatmış ben uzatmıyim buyrun.
diken.com.tr/sosyal-bilimler...
İlber Ortaylı .... ve nicelerinin izlerini taşıyan kütüphanesindeki çoğu kitabında
Mahir Çayan dan izler barındıran hayatımın en değerli yıllarını ve kendimi bulmamı sağlayan 'her şeyi yaşayıp hiçbir şeyin farkında olmamaktansa, hiçbir şey yaşamayıp her şeyin farkında olmayı seçenlerin okulu'
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane
Çoğu palavra sayısız vaatle iktidar olup yirmi yıl boyunca çok sayıda ittifak kuran bir siyasi hareket... Olanca sığlığına karşın ülkenin düşünce tarihini bu denli uzun süre meşgul etmiş bir siyasal ideoloji ve siyasal partiye, ancak böyle görkemli bir son yaraşırdı.
Gurbette bir garson olmak ne kadar zor olabilir?
Hem mizahi yönüyle hem de gerçekçiliğiyle beni çok mutlu eden bir eser oldu.
Yazarımızın Londra'da çeşitli restaurantlarda dil öğrenmek için garsonluk yapması , farklı kültürden karakterden insanlar görmesiyle oluşturduğu mizahi anlatım, ben gitsem nasıl olurun tam olarak cevabı :)
Keyifle okudum , tavsiye ederim.
Hey Garson!Murat Sevinç · April Yayıncılık · 2018244 okunma
Yazarın yurtdışında garson olarak çalıştığı zamanlardaki anılarını anlatan, küçük dipnotlar barındıran, sohbet havasında tarzı olan bir kitap. Üzerine not düşülmeli, yeni şeyler öğrendiğim, sözlükten kelimelere baktığım ya da bana anlattığında internetten araştırma yapmaya teşvik edecek bir kitap değil ama sakin bir zamanında güzel vakit geçirmek için 1 günde okuyup bitirilebilecek güzel zaman geçirtecek bir kitap... Sevimli, okunabilir :)
Hey Garson!Murat Sevinç · April Yayıncılık · 2018244 okunma
Bir anayasa hocasının, 25 yıl evvel dil eğitimi için gittiği Londra'daki garsonluk macerasından günümüz Türkiye'sine uzanan insani, siyasal ve biraz da oryantalist bir kitap.
*Otobiyografik olması yönüyle ilgimi çekti. Özellikle Ünsal Ünlü sayesinde keşfetmiş olmam kitabın başka bir cazibe noktası oldu.
*25 yıl evvel bir "bilinmez" olan yurtdışı dil eğitimi için birkaç büyük badire atlattıktan sonra garson olarak giden, döndüktan sonra "yabancı dil öğrenen fakir ama gururlu asistan" unvanını taşıyıp da akademisyen olmuş bir insanın otobiyografisi olması da üçüncü etken.
*Kitabın oryantalizmi realizmle başarılı şekilde örtüşüyor. Aralarda, olması gereken ülke yönetim şekline dair incelikleri şuradan alıyoruz: Bir müşterinin yemek için gittiği restoranda garsona davranış şekli.
Bu açık sembolizm, "önemsemediğimiz" o garsonlara davranışlarımızın dünya görüşümüzden, dinimizden ve tabii ki egomuzdan beslendiğini; bazen bizi canavarlaştırdığını, bazen de melekleştirdiğini gösteriyor.
*Kitap, bir internet gazetesi için yazılmış yazılardan derlenen "çitlembik" bir anlatı olmuş. Etkileyiciliğini, şikayetlendiğimiz ama değiştirmekten imtina ettiğimiz kavramlarla sağlıyor.
Velhasıl-ı kelam; her kim olursa olsun, bir hatır sormakla eksilmiyoruz. Yurtdışına gidenleri de gitmeyenleri de eleştirmek yerine anlamaya çalışın. Ayrıca ülkede değişmesi gereken "tonlarca" şey var ve bunların başında neyin geldiğini pek çoğumuz biliyoruz.
Okuru bol olsun :)
Hey Garson!Murat Sevinç · April Yayıncılık · 2018244 okunma