Ali seslenince herkes tabletlerini alıp bir köşeye çekilmek üzere bulundukları yerden ayrıldılar. Herkes sevdiklerinden gelen görüntülü mesajları izliyorlardı. İki ayda bir uzay ajansına astronotların yakınları gelir ve orada yüksek çözünürlükte kaydedilen görüntüler uzay aracının bir oranına kadar indirip ana bilgisayara aktarılıyordu.
Artık Cunha için çok az zaman kalmıştı. Oraya ulaşıldığında yapilacak prosedürler tüm ekip tarafından biliniyordu. İlyas bey Cunha'ya inilecek noktayı da droneler aldığı görüntülere göre merkezlemişti.
İçeri girer girmez çiftçinin eşini gören İlyas Bey, ona da selam verip oturdu. Etrafı seyrediyor ve aklında kalması için notlar alıyordu. Çünkü her detay çok önemli idi.
Dikilen ağaçların bir kısmını gökyüzünden bakıldığında Ay ve yıldız olarak konumlandirilmasini rıca etti. Böylelikle o ağaçlar doğanın bir imzası niteliğinde Cunha'yı ziyarete gelen herkesi karşılayacaktı.
" Zamanın da yaptım. Öğrendim. Bildim. Tattım ve okudum dediğimiz her şeyi aslında belirli bir yaşa geldiğimizi hissettiğimizde yeniden denemeliydik. Böylece kendimizi keşfetme yolunda çok daha iyi bir adım atmış olacaktık."