Aşkın tapusu olmaz gibi sözler, kadını daha bir sömürü ortamına çekmeye yöneliktir. Böylesi bir davranış Sevgi adına da yapılmış olamaz. Kaldı ki sevginin imza altına alınıp daha bir ciddileştirilmesininden kaçmak bir sevgisizlik işareti sayılabilir. Imza eşlerin birbirini kullanıp atmasının aracıysa imzasızlıktan zarar görecek olan da öncelikle kadındır.
Sadece toplumun değil aile, grup, kuruluş gibi olguların da somut varlığı yoktur, hepsi birer kavramsal varlıktır; çünkü bu olgular temelde bireyler arasındaki etkileşim ağlarından ve örüntülerinden başka bir şey değildir.
Sayfa 14 - Açılımkitap. 1. Baskı. Mart 2014. Editör: Mustafa Aydın.
Gerçeklik karşıtlıklar üzerine kuruludur. Fakat bütünleyici metodolojik kabul, iki zıt karşı olumdan birinin seçilmesini ve gerçekliğin seçilen parçaya indirgenmesini gerektirmez.
Sayfa 15 - Açılımkitap. 1. Baskı. Mart 2014. Editör: Mustafa Aydın.
"Risaletin ilk yıllarında vahyolunan Asr suresinde, iman etmenin hüsrana uğramaktan kurtulmaya yetmediğinin açıkça ifade edilmiş olması ve hemen arkasından imanın gerektirdiği 'davranışa' 'salih amel' tanımlamasıyla açıklık kazandırılması son derece manidardır."
"Sahabeler için Kur'an, hastalandıkları zaman dua etmek için kullandıkları veya ölülerini azaptan kurtarmak için okudukları bir efsun veya ölü kitabı değildir.
O canlıların kitabıdır. O yaşanan hayatın rehberidir."
"Bireysel ve toplumsal hayatı ilahi iradenin sunduğu bilgi ve ilkelerine göre düzenleme 'teslimiyeti'nin ismi olan İslam, ilk kez Kur'an ile inşa olunmamıştır. Kur'an ile gerçekleşen inşa, çok eskilere uzanan bir sürecin tamamlanmasından başka bir şey değildir.
İnşası amaçlanan ahlak sistemi, insanlardan birilerinin kendilerince oluşturduğu değerler sistemi değil; Allah'ın insanın özüne, doğasına uygun olarak belirlediği ahlaktır. Bu ahlak göreceli bir mutluluğu ve faydayı değil, mutlak mutluluğu ve faydayı sağlayandır."
Ulusçu yapıların din ile ilgili önemli sorunlarından birisi, aynı dini benimsemiş toplumların kendini ayırma kaygısıdır. Yani korktuğu şey, toplumsal kimliğin din ile ifadesidir.
"Hz İbrahim'in ateşe atılırken söylediği 'Allah bana kafidir' ve kavmi ile tartışmasında söylediği 'Ben sizin ilahlarınızdan korkmuyorum' 'sizden ve sizin ilahlarınızdan kopup ayrılıyorum' sözleri, onun teslimiyetinin bir ölçüsü olmanın yanısıra; tüm korkuları Allah korkusu içinde eritip yok ettiğinin de bir göstergesidir.
Bir önder ve örnek olarak o, özgür olmanın yolunun yalnızca Allah'tan korkarak ve böylelikle tüm korkulardan arınmaktan geçtiğini, tüm iman edenlere göstermektedir."