Acının ve tatlının, ulaşılan ve ulaşılamayan mutlulukların hayatın gerçeğiyle sunulduğu hikâyelerden oluşmakta yazarın ikinci eseri. Hayatın uç noktalarındaki sorunların bu hikâyelerde biraz daha ortaya çıkarıldığı görülmekte önceki esere göre.
Yazar, hayatın içinden ve kendi içimizden baktığımız bir dünyayı sunuyor hikâyelerinde bize. İçimizde biriktirdiğimiz fakat çok uçlara gitmeden sunuyor. Çoğu hikâyede bir ya da birkaç cümlelik paragraflar karşılıyor bizi. Bazı hikâyelerde de uzun paragraflar... Hikmeti ne ola ki?..