Mustafa Çağrıcı

Gazzâlî author
Author
Compiler
Translator
8.8/10
41 People
206
Reads
17
Likes
3,389
Views

Mustafa Çağrıcı Posts

You can find Mustafa Çağrıcı books, Mustafa Çağrıcı quotes and quotes, Mustafa Çağrıcı authors, Mustafa Çağrıcı reviews and reviews on 1000Kitap.
Gazzâlî'nin bildirdiğine göre kendisinden önceki Ehl-i Sünnet kelâmcıları, muhaliflerine karşı yeterince güçlü ve etkili kanıtlar geliştiremediler. Onlar genellikle muhaliflerinin delillerindeki çelişki ve tutarsızlıkları öne çıkarıp çürüterek, savundukları hükmü de çürüttüklerini sanıyorlardı. Oysa -ilk defa Gazzâlî'nin ortaya koyduğu kurala göre- "Delilin butlanı ile medlûl batıl olmaz."; yani delil çürütülmekle o delile dayanarak kanıtlanmak istenen tez de çökmüş olmaz; çünkü başka bir kanıtın bulunması mümkündür. Keza kelâmcılar karşıtlarının delilini çürütmekle kendi tezlerinin doğrulandığını düşünüyorlardı. Halbuki bununla kendi tezleri için herhangi bir delil ortaya koymuş olmuyorlardı.
Gazzâli'ye göre kelâm ilmi, "Ehl-i Sünnet inancını koruyan, Ehl-i bid'at'ın saptırmalarına karşı Sünnî akideyi savunan bir ilim"dir.
Reklam
"Felsefe kuyusuna bir girdi, bir daha çıkamadı."
“Allah'ın dini akla aykırı hüküm koymaz; akıl da dinin koyduğu hükümleri reddetmez; çünkü akıl, hükümlerin taşıdığı makâsıdı, yani kullar için hedeflediği fayda ve hayırları kavrayabilir; hükümlerdeki sırları ve hikmetleri idrak edebilir.”
Gazzâlî'nin bir tanımına göre maslahat "faydalı olanı elde etme, zararlı olanı önleme", veya "dinin amacını (maksûdü'ş-şer') koruma" anlamına gelir. Dinin temel amacı, insanların dinlerini, canlanını (nefs), akıllanını, nesillerini ve mallarını koruma şeklinde beş faydada toplanır.
Gazzâlî'ye göre delillerin ve dolaysıyla fıkhın kaynağı Kur'ân-ı Kerîm, Resûlullah'ın sünneti ve ümmetin icmâıdır. Aklın fıkıhtaki konumuna gelince, din bakımından berâet-i zimmetin ve serbestliğin (ibâha) asıl olduğuna, -modern ifadesiyle- kanunsuz suç olamayacağına, şer'i bir delil yoksa yükümlülükten de bahsedilemeyeceğine hükmetmesi ve delilde miktarı ve zamanı belirlenen bir yükümlülükte, konulan sınırdan fazlasını yok sayma yetkisine sahip olması bakımından akıl da hüküm kaynağıdır. Bu şekildeki akli delile fıkıh usûlünde "istishâb" delili denmektedir.
Reklam
İslâm'ın ilk zamanlarında ilâhî sıfatlar, kader ve kaza gibi önemli itikadi meseleler etrafında tartışmalar yapıldı. Bazı âlimleri kader kavramına, insan irade özgürlüğünü tanıyan, dolayısıyla kötülüklerin hem işlenmesini hem sorumluluğunu insana yükleyen bir anlam verdiler. Bu çizginin devamı olan Mu'tezile âlimleri Allah'ın adaletine ve insanın özgürlüğüne vurgu yaptılar. Buna karşılık hadisçi ekole mensup âlimler kesimi (ehl-i hadîs) ilâhî iradenin mutlaklığını ve kuşatıcılığını öne çıkaran, dolayısıyla cebir (insanın eylemlerinde zorunluluk altında bulunduğu) sonucuna kadar götürülebilen bir çizgi geliştirdiler. Zamanla Mu'tezile'ye karşı mücadele verirken hadislerin otoritesini tavizsiz kabul edenler Selefiyye; hem nasları hem de farklı derecelerde aklî yöntemleri kullananlar Ehl-i Sünnet adıyla anıldı. Bu son kesim, IV./X. yüzyıldan itibaren öncülerinin isimlerine nispetle Eş'ariyye ve Mâtürîdiyye diye iki büyük kol halinde gelişti.
Nur
﴾36﴿ Allah’ın yapılmasına ve içinde isminin anılmasına izin verdiği evlerde, akşam sabah Allah’ı tenzih ederek anarlar; ﴾37﴿ Ticaretin de satımın da kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamadığı, gözlerin ve gönüllerin dehşetle sarsılacağı bir günden korkan kişiler; ﴾38﴿ Anarlar ki, Allah kendilerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödüllendirsin, daha fazlasını da lutfundan versin. Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.
Hz.Süleyman
Quranda on altı yerdə Hz. Süleymanın adı çəkilir; onun iti zəkasından, geniş biliyindən və müdrikliyindən bəhs edilir; bu ləyaqəti sayəsində mürəkkəb hüquqi və sosial məsələlərlə məşğul olur, hətta quşların və digər heyvanların dillərini də öyrənirmiş; bitkilərə, küləyə, heyvanlara və cinlərə hökm edərmiş; Onun ərimiş misdən müxtəlif alət və avadanlıqlar hazırladığı bildirilir. Kitabi-Müqəddəsdə Hz. Süleymanın ömrünün sonlarında bütlərə ibadət etdiyi, buna görə də Allahın rəhmətindən uzaqlaşdığı və Allah tərəfindən qəzəblənərək səltənətini əlindən almaqla təhdid edildiyi iddia edilsə də, Quranda bütün peyğəmbərlərin məsumluğunu yönündən yanaşma. Hz.Süleyman üçün də birmənalı şəkildə qəbul edilərək bu iddia rədd edildi. O, yalnız bir dəfə, sevimli cins atları ilə məşğul olduğu zaman Allahı xatırlamağa laqeyd qaldı (namaz və ya ibadətin vaxtını keçirdi), lakin tezliklə səhvindən tövbə etib əfvini dilədi və bağışlandı.
1,000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.