1991 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1997 yılında Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Din Felsefesi Açısından Kutsal” adlı tezle yüksek lisansını; 2003 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “David Hume’da Din ve Tanrı” adlı tezle doktorasını tamamladı. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Ona göre evrende esas olan zıtlığa dayalı bir ikilikten çok uzlaşı ve uyuma dayalı birlik vardır. "Mecusiler derler ki: Tanrı ikiliklerin yaratıcısıdır. Ehrimen kötülükleri, hoşa gitmeyen şeyleri yaratır. Biz de karşılık olarak deriz ki: Sevilen hoşa giden şeyler hoşa gitmeyenlerden ayrı değildir. Çünkü sevilmeyen olmadan sevilenin, hoşlanılmayan olmadan hoşa gidenin olması imkansızdır. Sevilen hoşa gitmeyenin zevali demektir ve hoşa gitmeyen bir şey olmadan da onun zevaline imkan yoktur. Sevinç, kederin yok olmasıdır. Keder, keder olmadan yok olmaz. O halde fail birdir ve bir olur; parçaya ayrılmaz.
(Fihi Ma Fih s.199)
Mevlana, evreni veya içindekileri iyi veya kötü olarak nitelendirmez. Ona göre dünya, bir yönüyle iyi bir yönüyle kötü olan varlıklarla doludur. Mesela; bütün dünya için güzel olan Yusuf'un güzelliği kardeşleri için kötüydü.
Kitap içerik olarak çok güzel. Tek eleştirim, laik, seküler düşünceyi bir öcü gibi, pek arzu edilmemesi gereken bir görüş gibi dışlayarak yapılan değerlendirmeler. Bir insan mümin, seküler, laik hatta müslüman bile olabilir aynı zamanda... İmanını kurtarmaya çabalayan kişinin, yönetimde müslümanlar olmuş olmamış, yönetim islamı /dini önemsiyormuş önemsemiyormuş, o kadar da umursamaması gerekir, bence...
Kitabın neredeyse her sayfasında anlatım bozukluğu ve yazım yanlışı var. Okurken bir yandan da -elimde olmadan- anlatım bozukluklarını düzeltiyordum. Açıkçası bu şekilde bir okuma çok yorucu oluyor. Bundan dolayı mıdır bilmiyorum ama akıcı bir dili olmadığını da belirtmem gerekiyor. Ayrıca ikinci bölümde Tarih Felsefesinden Örnekler kısmını ne yazık ki çok yüzeysel buldum. Bu bölümdeki fikirler üzerine daha detaylı okuma yapmak gerekiyor. Olumlu eleştirim ise kitabın sonuna mini bir sözlük konulması. Özellikle yeterince anlaşılmayan yerlerde kavramlara sözlükten bakmak oldukça faydalıydı.
Teşekkürler:)
Tarih FelsefesiMustafa Çevik · Anı Yayıncılık · 20148 okunma
kitabı okumam tam 33 gün sürmüş. bu biraz benim tembelliğimden ama kitabın da hakkını yemek istemem, çok kötü.
yazarın tezi basit: hume, din karşıtı değildi. tarihsel dinleri ilkel bulmakla birlikte doğal dine inanıyordu. deist de değildi, mucizelerin ispat edilebileceğine karşı çıkmakta, fakat mucizelerin imkanını kabul etmekteydi.
üç cümleyle anlatılabilecek şeyi 300 sayfada anlatırsanız, ayrı kitap olarak yayınlanabilecek giriş bölümüyle de bir güzel şişirirseniz okumak 33 gün sürer hocam. zaten kitabı da sadece ben okumuşum. tek okuyucunuzu da kaybettiniz. selamlar.