YOLUN SONU ELBET BİR GÜN GÖRÜNECEK !
Eninde sonunda bu "Güncelleme" meselesine gelinecek. Gelinecek ama nasıl ? Nasıllığı tartışacak olanlar da akademik ilahiyat camiası; Kendilerini herhangi bir hizbe, partiye, tarikata ve cemaate angaje etmemiş, bağımsız çekinmeden, dürüstçe, meseleyi oraya buraya çekmeden, eğip bükmeden akademik ve bilimsel alt yapıyla , müzakere ederek ve ortak bir kararla beraber sürekli gündemde tutarak... 2000 yılından beri sürekli söyledim ve söylemeye de devam edeceğim. Elbette benim gibi düşünen çok sayıda akademisyen ilahiyatçı var. Var olmasına var da bu yükü kaldırabilecek bilimsel ve akli alt yapıyı kaldırabilecek toplumsal bir bilgi ve bilinç düzeyi henüz oluşmadığından olsa gerek fazla dile getirilmiyor. Ancak siyasi otorite gündeme getirirse bir kaç ses çıkıyor ondan sonra "baskınlar otoritesi" tekrar meseleyi kapattırıyor. 2002'de kitap yazdım, bir fitil yakılsın diye. Sonuç ? Bilinen hususlar...Terazi ve ağırlık dengesi iyi kurulmalı ! Bu da ancak serbest düşünce, özgür irade ve zihinsel tam bağımsızlıkla mümkündür. Bu gerçekleşmediği sürece de hayalden öteye geçmez. Belki bizlerden sonra akledecekler belki çıkabilir.
