Nefsin her arzusunu vakitsiz istihsâle kalkışmak ekseriyetle zillet getirir. Meselâ ufak bir çocuk ağabeyinin, ablasının yediği yemeği, lokmayı görür. Onu, midesinin hazmetmiyeceğini anlayamaz. Başlar istemeye, üzülüp ağlamaya...
Şâyet ele geçirirse yer ama, midesini de yorar, rahatsız olur. Sonraki üzüntüsü, evvelki üzüntüsünden pek fazla olur. Şu temsili biz, hâlimize kıyas edebiliriz.