Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 172 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Kıssa, birçoğumuzun malumudur. Firavunun gördüğü bir rüyanın kâhinlerce yorumlanması üzerine İsrailoğulları’nın erkek çocukları öldürüldü. Çünkü rüyanın yorumuna göre firavunun sonunu o çocuklardan biri getirecekti. Yüce Allah, Hz. Musa’yı korumakla kalmadı, onu en güvenli yere, firavunun sarayına taşıdı. Nitekim O dileyince göz görmez olur, akıl işlevsiz kılınır.
Tarih sahnesinde ilahi emirleri lehlerine olduğu sürece kabul eden, aksi durumda peygamber dahi katletmekten çekinmeyen ve Allah’ın kaderini değiştirmek için direnen tek millet, firavunun mensup olduğu işte bu millet. Günlerdir üzerimize çöken karanlığa bakıp da bu hikâyeyi hatırlamamak mümkün değil. Acaba bu sefer nasıl bir rüyanın korkusu var ki özellikle masum çocuklar hedef alındı?
“Ol!” denmişse hiçbir gücün buna karşı koyamayacağını anlamayan tek millet, firavunun mensup olduğu işte bu millet.