Bayburt Doğumlu. Çocukluğunu geçirdiği Berlin'den 1990 yılında İstanbul'a geldi. Marmara Üniversitesi Alman Filolojisi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Alman Filolojisi'nde yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir.
Karabatak, Hece, Varlık, Türk Edebiyatı ve Mühür dergilerinde öyküleri yayımlandı. Aynı zamanda çeviriler yapmakta. Kafka'dan "Seçme Hikayeler", "Dönüşüm" ve "Küçük Prens" çevirilerinden bazılarıdır.
"Beşinci Düğme" adlı kitabı Arnavutçaya çevrildi.
Eserleri:
Beşinci Düğme (2011,Öykü)
Soğuk Taht (2012, Öykü)
Asılsız Hikayeler (2013,Öykü)
Ay ve Güneş Kumpanyası (2015, Öykü. Eskader 2015 Hikaye Ödülü)
Olay Berlin'de Geçiyor (2017,Öykü. Türkiye Yazarlar Birliği 2017 Hikaye Ödülü)
Akvaryum Fırtınası (2018, Öykü)
"Öylece ipin üstünde mi duracaksınız?"
"Evet."
"İp üstünde durup da yürümeyene cambaz demek doğru olur mu sizce?"
"Neden olmasın? Yürümek zor değil ki. İpin üstünde durmaktır önemli olan."
Fakat bunlardan daha tuhaf bir şey olmuştu yeryüzünde. Aniden ortaya çıkan ve akıl almaz bir biçimde yayılarak bütün yerküreyi ele geçiren bir tuhaflıktı bu. Gülmeyi unutmuştu insanlar.
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Sizleri Tili İle Min’in küçük dünyasına davet ediyorum.
Naime Erkovan (Yazar, editör ve çevirmen) hakkında kısa bir bilgiyle başlamak isterim. Naime Erkovan, öykü konusunda benim örnek almaya çalıştığım, kurgu, sadelik ve etkili anlatım konusunda çok beğendiğim bir yazar. Öykünün çok farklı teknikleriyle ustalıkla denemeler yapabiliyor ve asıl
İnsanı çocukluğuna götüren ve çocukluğuyla karşılaştıran anlatımı sade, dili akıcı bir kitap. Kurgu ise sizi yormuyor. Büyüdükçe insan çocukluğundan neleri kaybettiğini anlıyor. Keyifli okumalar dilerim. Sevdiğim cümlelerden birini de buraya bırakıyorum. :)
"Hayal dünyasına daldıktan sonra oradan bu kadar çabuk çıkılamayacağını henüz bilmiyordu Tili."
Naime Erkovan'ın bu kitabını 2. okuyuşum. İlk okuduğum zaman çok anlayarak okumamıştım, incecik bir kitap diye geçiştirmiştim. Yazar, Ali Ural ın talebesiymiş, editörü de zaten Ali Ural.
Naime Erkovan kitabı ikiye bölmüş; bana olanlar ve şehre olanlar.
Öykü tadını veriyor. Ama amaları var...