Konya’nın Ereğli ilçesinde 1989 yılında doğdum. Lisans eğitimimi Atatürk Üniversitesinde tamamlayarak hayalim olan mesleğe, öğretmenliğe merhaba dedim.
Yeni mezun, idealist bir öğretmen olarak Hakkari’nin Çukurca ilçesinde meslek hayatıma başladım. Heyecanla çıktığım bu uzun yolda minik yüreklere, dünyaevine girdiğim Samsun’da dokunmaya devam ediyorum.
En sevdiğim şey öğrencilerimle oyun oynamak ve onlara masal anlatmak iken bir anda kendimi çocuk öyküleri yazarken buldum.
Hâlâ çocukların büyüsüne ve oyunun iyileştirici gücüne inanan bir okul öncesi öğretmeni olarak görevimin başındayım.
Elifciğim şurada içi dolu , kocaman bir sandık olduğunu düşün bakalım . Bu bizim bilgi sandığımız olsun . Önce onu tek başına kaldırmaya çalıştığını hayal et
Dişlerini görüyor musunuz çocuklar ?
Ne kadar da keskin ve sivri görünüyor. Baksanıza , nasıl da aranıyor. Bulamadıkca sinirleniyor, kocaman kuyruğunu on ağaçtan bu ağaca savurup çarpıyor...
Çocuklar bu aslında çok önemli bir konu ama gereken hassasiyet her yerde gösterilmiyor . Çocuklar bir kağıt için doğadan kaç tane ağaç kesilmek zorunda kalıyor , bir bilseniz ...
Bazen farkında olmadan bazen de isteyerek başkaları hakkında önyargılı olabiliyoruz. Karşıdakine söz hakkı tanımadan hemen yargılıyoruz. İşte kitabımızda çocuklarımıza bu davranışın ne kadar yanlış olduğunu göstermek için yazılmış. Mert, başkalarının kullanmadığı eşyaları ve yarım bıraktığı yemekleri toplayan garip bir çocuktur. Sınıf arkadaşları tarafından bu davranışları yüzünden yalnız bırakılmıştır. Öğretmenleri bir gün bir ödev verir. Bunun içinde kendi seçtikleri arkadaşları ile gruplar kurmalarını ister. Ancak Mert hiç bir gruba alınmaz. Öğretmenin müdahalesi ile yakın arkadaşların oluşturduğu bir gruba dahil edilir. Ancak gruptakiler Mert'i istememektedir. Bunun için türlü planlar yaparlar ama hiç biri tutmaz. Bunun üzerine Mert'i takip etmeye başlarlar. Takip sonucunda karşılaştıkları ise yürek ısıtan cinstendir. Mert başkalarının kullanmadığı eşyaları bir grup iyiliksever ile onarıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyordur. Yarım bırakılan yiyecekler ile de sokak hayvanlarını besliyordur. Sonunda arkadaşları Mert'i ne kadar yanlış tanıdıklarını anlarlar ve aralarına kabul ederler. Bu iyilik hareketine kendileride ortak olurlar.
.
Çok severek okuduğum su gibi akan bir kitaptı. Kitabın sonuna kadar Mert'i garip bir çocuk olarak gördüm. Son sayfalarda nasıl güzel bir yüreğe sahip olduğu anladım. Çocuklara önyargının ve kesin hükmün yanlışlığını sıkmadan anlatıyor. İyi ki minik kediciğimin kitaplığına eklendi. Kesinlikle tavsiye ederim.
.
Keyifli ve kitaplı günler.
Merhabalar
Minik okurlarımıza güzel bir kitap tavsiyesiyle geldik.
.
Elif, Ömer, Cafer, Remzi ve Damla afacan ama bir o kadar da güzel anlaşan arkadaşlar. Her birinin özel meziyetleri vardır. Bir gün öğretmenleri sınıfı grup haline bölerek proje ödevi verir her bir gruba. Geri tek bir öğrenci kalır çok garip davranışları olan Mert. Hiç kimse onu grubuna almak istemez ama öğretmenleri bizim afacanların grubuna dahil eder. Hepsi Mert'ın neden böyle garip haraketler yaptığını bilmez ve araştırmaca sırrını ortaya çıkartmaya karar verirler. Peki bu sırr ne? Ödevlerini başarılı bir şekilde yapabilecekler mi? Hepsi ve daha fazlası kitapta.
Kitap arkadaşlığı, ekip ruhunu, geri dönüşümü, çevre koruyuculuğunu güzel aşılıyor.
Minik okurlarımıza tavsiye ederim.
Kitapla huzurla kalın...
.
.
Melek Kaya
@butikkitapcom
@acayipkitaplar
#kitapokumakartıkdahahavalı #çocukkitapları #çevre #geridonusumprojeleri #kitapkokusu #belosunkitaplari