1916 yılında İtalya/Polermo'da doğdu.Babası bir anatomi profesörü olan yazarın küçük yaştaki farklılıkları onu arkadaşlarından ayırmıştır.Yazı hayatına kısa hikayeler ile başlayan yazar ,Rus-İtalyan Edebiyatları ile ilgili bir çok yazı yazmıştır.İlk nobel ödülünü özgün adıyla ‘La strada che va in citta ' (Kente Giden Yol) olan eseri ile 1942 yılında almıştır.1945-1949 yılları arasında İtalya Turin Üniversitesinde çalışmıştır.
1950 yılında ikinci eşi ,Roma Üniversitesinde İngiliz Edebiyatı ile uğreşan Gabriel Baldini ile evlenmiştir.Kocası ölünceye kadar (1969) Roma ‘da daha sonra da 1959-1961 yılları arasında çalıştığı Londra ‘da yaşamıştır.Yazarın eserlerinin çoğu küçüklükte yaşadıgı olaylardan ve Turin Üniversitesindeki hatıralarından esinlenerek yazılmıştır.Ginzburg 7 Ekim 1991 yılında kanser hastalığından dolayı ölmüştür.
Bütün Dünlerimiz’de Natalia Ginzburg, Mussolini dönemi İtalya’sını, biri orta sınıf diğeri burjuva, iki komşu ailenin hikayesi ekseninde anlatıyor. 2.Dünya Savaşı’nda yaşanan vahşet ve yıkıma, İtalya’nın küçük bir şehrinde yaşayan farklı sınıflara mensup ailelerin bireylerinin başından geçenlerle tanıklık ediyoruz. Kitabın çok büyük edebi vaatleri yok; ancak okuru alıp o yıllara götürmeyi başarabilen, akıcı ve kolay okunan, güzel bir dönem romanı. Severek okudum.
Bütün DünlerimizNatalia Ginzburg · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202036 okunma
"""Alnının ortasına ateş ettim."""
diye başlayan "İşte Böyle Oldu", mutsuz 1evliliğin nasıl cinayetle sonuçlandığını adli olarak inceleyen, kısa, karanlık ve psikolojik açıdan zengin 1roman olup, yalnızlığın, çaresizliğin, acının sularına dalarak, anlatıcının uçarı kocasının üzerindeki etkisini, her türlü
İşte Böyle Oldu, sonu başından belli olan bir roman.
Daha ilk paragraftan itibaren her şeyi biliyorsunuz: ‘’Alnının ortasına ateş ettim.’’ Bu ifade leitmotiv tekniğine bir örnek gibi, özellikle anlatımın ilk bölümünde aralıklarla tekrar ediyor. Romanın anlatıcısı, aynı zamanda başkahraman olan isimsiz kadın. Kahraman bakış açısıyla, birinci