Özellikle yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan otomobilin insana hareketli bir ev vermek gibi birçok özgürleştirici özelliğine rağmen, "herkesi otomobil sahibi yapma" paradoksunun bir sonucu olarak otomobil merkezli ulaşım şehri (ve dünyayı) hızla öldürüyor.