Amerikalı yazar Gloria Whelan, Oxbow Gölü ve millerce uzanan ormanla çevrili gösterişsiz, ahşap bir evde oturuyor. Onun, bir yazarın ihtiyaç duyabileceği her şeyin tam ortasında yaşamasının bir tesadüf olmadığını düşünüyorum. Genelde yazarlar, böyle bir yerde soluk alıp vermeyi hayal ederler çünkü. Tabii her yazarın hayallerine kavuşma sevincini yaşama fırsatını yakaladığını da söylemek mümkün değil. Whelan’ın kitaplarında karşılaştığım sadeliğin ve etik duruşun bu ortamdan beslemiş olabileceğini tahmin ediyorum. “Homeless Bird” bunun en güzel örneği. Onun, çocuk kitapları yazdığını söyleyenlerle karşılaşırsınız orada burada. Bana göre, her okuyucuyu kapsar onun kaleminin çekiciliği. Hangi yaşa gelmiş olursak olalım, bazı şeyleri deneyimleme şansımız olmamıştır. Ya da eksik yanlarımız kalmıştır tamamlamaya fırsat bulamadığımız. Hayat her şeyi tastamam yaşamamıza yetecek uzunlukta değildir çünkü. Bu yüzden, pek çok boşluğu doldurmamıza yardımcı olur Whelan gibi yazarların öyküyü işleyiş biçimi. Homeless Bird kitabından bir alıntı: “Koly, bir kocan olduğunda, sana söylediklerini yapmak zorunda kalacaksın. Şimdi yaptığın gibi oturup hayal kuramayacaksınız.” (s. 6)
Farkındalığı arttırmak için dünyanın her yerinde kutlanan günler var: “Yeni Kelime Öğrenme Günü, Evini Düzenleme Günü, Pozitif Düşünme Günü, Manas Destanı Günü” vs. Hatta her güne birden fazla tema düşüyor. Amaç farkındalıksa eğer “ne sakıncası var, kutlayın” gibi bir duruşum var, ama Amerika’nın Colorado eyaletinde her yıl 3 Ocak’ta kutlanan “Meyveli Kek Fırlatma Günü” gibi israf, nimete hürmetsizlik, hadsizlik durumları ortaya çıkarıyorsa tepkimi gösterme ihtiyacı duyuyorum. Gün kutlama alışkanlığım yok, ilgimi çektiğini de söyleyemem. Ama “Uluslararası Tekerleme Günü”nün varlığını keşfettiğimde yüzümde bir gülümseme belirdiğinden eminim. Bunun bir nedeni, eğitimde “Fonolojik farkındalık” üzerine yoğunlaşılması gerektiğine inanmam. Diğer nedeni de Şirâzem’den sebep şu tekerlemeye olan düşkünlüğüm: “Portakalı soydum/Baş ucuma koydum/Ben bir yalan uydurdum/Duma duma dum”