Necmettin Gökkır

Kur'an Dilinin Sosyo-Kültürel Bağlamı author
Author
0.0/10
0 People
10
Reads
2
Likes
473
Views

Necmettin Gökkır Posts

You can find Necmettin Gökkır books, Necmettin Gökkır quotes and quotes, Necmettin Gökkır authors, Necmettin Gökkır reviews and reviews on 1000Kitap.
307 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Lafızların sadece dil ve üslup kâidelerine dayanılarak anlaşılamayacağı; taşıdıkları manâların tespitinde, lafızların bağlı oldukları toplumların kültürel yapılarının da dikkate alınması gerektiği üzerine hazırlanmış bir çalışma. Kur'ân özelinde çalışıldığı için cahiliye dönemi Arap kültürü ile Yahudilik, Hristiyanlık gibi çevre kültürlerin Kur'ân lafızlarına nasıl yansıdıkları ve bu kültürlere ait olan bazı lafızları nasıl anlamak gerektiği hususları ele alınmış. Yoğun etimolojik tahlillere girilmeden konu örneklerle zenginleştirilmiş. İslâm öncesi ve nüzûl dönemi sosyal hayat hakkında ve Kur'ân-ı Kerîm'in muhatabına göre nasıl bir dil kullandığına dair de açıklayıcı olduğu söylenebilir. Lafızlara yönelik bir çalışma olduğu için Arap dili ile ilgilenenlerin (hatta Sami dilleri), Kur'ân özelinde olduğu için de Tefsir öğrencilerinin istifade edebileceği bir kitap diyebiliriz. Ayrıca spesifik bir Sosyoloji çalışması için de kaynaklık teşkil edebilir.
Kur'an Dilinin Sosyo-Kültürel Bağlamı
Kur'an Dilinin Sosyo-Kültürel BağlamıNecmettin Gökkır · Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları · 20146 okunma
Kur'ân-ı Kerîm her ne kadar apaçık bir Arapçayla gönderilmişse de edebî uslûbunun farklılığı, muhtevâsının genişliği ve muhataplarının ümmiliği gibi bazı sebeplerle bazı lafızlarının anlamı muhataplar açısından açıklanmaya ihtiyaç hissettirmiştir. Çünkü bir kitabın anlaşılması için, kitabın yazıldığı dili bilmek yeterli olmayıp, kitabın ait olduğu kültürü de bilmek gerekmektedir.
Reklam
"Şiir Arabın divânıdır."
Ümmi olan Araplar sözlü kültürün özelliklerinden olan güçlü hafıza ve dil becerisine sahip olarak toplum değerlerini, örf ve adetleri, ahlaki normaları atalardan gelen bilgileri sözlü olarak aktarılmakta ve daha çok şiir şeklinde dile getirmekteydiler. Geleneksel bilgi kuşaktan kuşağa tecrübe edilerek intikal etmekte, dolayısıyla da toplum üzerinde bir otoriteye sahip olmaktaydı. Bu nedenle kâhinler, şairler gibi kişiler toplumda bilge olarak adlandırılıp, sosyal bir statüye sahip idiler. Sözlü kültürün hâkimiyeti sonucu ayrıca arap toplumunda şiir, darb-ı mesel, kissa, menkıbe kültürü gelişmiştir. "Şiir arabın divânıdır" denilerek, kültüre ait bilgilerin şiir şeklinde tescil edildiğine vurgu yapılmıştır. Araplarda edebiyat, dil ve şiir oldukça gelişmiştir ancak yazılı edebiyat değil sözlü edebiyat şeklinde yaygındır. Toplumun değer yargıları, övgüleri, yergileri vs. şiir, mesel ve kıssa olarak nesilden nesile aktarılmaktadır.
Dil ve Toplum
Dilin içinde bulunduğu toplumun ürünü olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle her dilin kendine has bir anlatım yolu bulunmakta, farklı kültürler nesneleri farklı algılayıp farklı kategorize etmekte ve bu nedenle her kültürün kendine ait özel bir dil yapısı bulunmaktadır. Sapir-Whorf teorisi olarak da bilinen bu görüşe göre, her kültür
Garibû'l- Kur'ân
Garibu'l- Kur'ân tabiri, Kur'ân'da Araplar arasında yaygın bir şekilde kullanılmaması, yabancı kökenli olması veya Kureyş lehçesi dışında başka bir lehçeden alınması gibi bazı nedenlerden dolayı anlamı tam olarak anlaşılamayan lafızların manalarını açıklayan ilmin adı olmuş ve hicri II. asrın başından itibaren müstakil eserler yazılmıştır. Zerkeşi'ye göre müfessirin bilmesi gereken ilimlerin başında gelmektedir.
Haniflik
İslam öncesi arabistanda yaşayan bir dinin adı olduğu iddiasını ispatlamak için elde tarihsel veriler yeterince bulunmamaktadır. Arabistan'da birkaç kişinin tevhid inancına sahip olması ve kendilerine hanif denmesi bunun bir din olarak yaygın bir şekilde yaşanıyor olduğunu göstermemektedir. Bilakis bu kişilerin varlıkları bize Müşrik Araplar içerisinde toplumun genel inanç yapısından ayrılmış farklı bir yöne meyletmiş, diğer bir deyişle “putperestlikten vazgeçmiş" bir grubun olduğunu göstermektedir. Kelimenin lugat anlamı Arabistan putperestleri tarafından ayıplamak ve kınamak için tevhit ehli kişiler için kullanılmaya başlanmış ardından da yaygın bir isim olmuştur. Kaynaklar hanif olarak özellikle dört kişinin isminden bahseder. Bunlar Varaka b. Nevfel, Ubeydullah b. Cahş, Osman b. Huveyris, Zeyd b. Amr b. Nufeyl'dir.
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.