Nehir Roggendorf Eyüboğlu Posts
You can find Nehir Roggendorf Eyüboğlu books, Nehir Roggendorf Eyüboğlu quotes and quotes, Nehir Roggendorf Eyüboğlu authors, Nehir Roggendorf Eyüboğlu reviews and reviews on 1000Kitap.
Bu yükselişte cehennem ve azaplarını gördü. Gördükleri yanında Mekke'deki azaplar neydi ki? Yine şükretti. Ardından cennet ve nimetlerini gördü. Masallarda dinlediği Saba Melikesi Belkıs'ın sarayları neydi ki? Tam anlamıyla gerçek mutluluk işte bu olmalıydı. Böylesi bir yaşam için çektikleri hiçbir şeydi. Dünyadaki toplam yaşam, buradaki bir saniyeye bedel olmalıydı. Gücü umutları yenilendi. Dingin bir ruh haliyle geri dönerken Bakara Sûresinin son ayetleri ve beş vakit namaz sûreleri beyninde ışıldıyordu.
Sayfa 357 - Diya
İslam Güneşi, önceden duymuş olmasına rağmen Ömer korkusuna ilk kez şahit oluyordu. Şaşkınlıktan gülümsedi.
Ömer; "Neden gülersin Ey Allah'ın Resûlü? diye etrafına baktı.
"Hatunlar senin sesini işitir işitmez kaçtılar, ona gülerim Ya Ömer!"
"Ey kadınlar! Onun yanında rahat ve korkusuzken, benden neden korkup kaçarsınız?"
Perde ardından; "Sen yaratılışta şiddetli ve gadaplısın ey Ömer!" dediler.
İslam Güneşi; "Ey Hattaboğlu! Sen şu huyundan feragat et! And olsun ki, şeytan yolda rastlasa o yolu bırakıp, başka bir yola sapar!" diye, ondan huyunu yumuşatmasını istedi.
"Ben bu huyumu, çoktan kafirlere bıraktım! And olsun ki, bundan böyle din kardeşlerime kötü sözüm olamaz!"
Sayfa 317 - Diya
"Ey Osman! Sana ben güzel bir örnek değil miyim?"
"Anam babam sana feda olsun Ey Allah'ın Resûlü! Bu soruya sebep ne?"
"Sen yemeden, içmeden, bütün zamanını zikir ve namazla geçiriyormuşsun. Böyle yapma! Senin üzerinde gözlerinin hakkı var, bedeninin hakkı var, ailenin hakkı var.. Hem namaz kıl, hem yat, uyu... Hem oruç tut, iftar et!" demiş onu tekrar yaşama çekmeye çalışmıştı.
Sayfa 305 - Diya
"O kendi havasında söz söyleyemez! Onun söylediği Allah kelâmından başka bir şey değildir. Şayet, kimi sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı, elbette onun kudret ve kuvvetini alıverirdik! Sonra şüphesiz onun kalp damarlarını koparırdık!"
"Sen bu vahiyden önce herhangi bir kitaptan okur değildin. Herhangi bir kitabı da yazar durumun yoktu. Eğer böyle olsaydı; inkârcılar gerçekten kuşkuya düşerdi!"
Sayfa 220 - Diya
"Ey Muhammed! Hanif olduğun halde yüzünü hal dinine yönelt. Allah insanları bu din üzerine yaratmıştır. Onun yarattığını değiştirecek kimse yoktur. Doğru din budur. Ama, insanların çoğu bunu bilmezler!"
Sayfa 213 - Diya
Cebrail; "Kıyamete kadar her kim dirlik bulursa, bu Ebû Bekir dirliği ve bereketi olacaktır. O, ümmetin en hayırlısı ve bereketlisidir!"
Sayfa 210 - Diya
Zeyd'i kaldırmasını söyleyerek bekledi. Zeyd zaten putperest değil, Hristiyandı. Her ikisini karşısına aldı ve onlara anlayacakları şekilde, gerçeği ve görevini anlattı. Zeyd, birden gözyaşları içinde yerinden fırlayıp kendisini oğul edinen bu eşsiz insanın eline eteğine sarıldı. Bir değil, birkaç kez Allah'ın birliğini ve Muhammed'in onun Peygamberi olduğunu tekrarladı. Sanki asırlardır bu anı bekliyormuş gibi coşkun bir özlemle kendinden geçti.
Sayfa 205 - Diya
"Müjdeler olsun ey Muhammed! İsa'nın kutsal kitapta Ahmed diye müjdelediği Peygamber sensin! Sana gönderilen Cebrail melek, Namusu Ekber'dir ki, vaktiyle Musa'ya da görünmüştür. Sen de yakında bildiriye memur edileceksin. Ah ne olurdu, genç olup da, kavmin seni bu şehirden çıkardığında hizmetinde bulunaydım. Yükünü azaltaydım! "
Sayfa 198 - Diya