Filistin doğumlu, Ürdün’de yaşayan bir yönetmen. Bundan önce “Düşüş Gecesi” (“The Night of the Fall”, 2014) ve “Büyük Gelen Palto” (2013) isimli iki uzun metrajlı film çekmiş. Cannes’da gösterilecek filmi “El-Kik” ise, Filistin’de hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan ve sonrasında açlık grevine başlayan gazeteci arkadaşı Muhammed El-Kik üzerine.
Muhammed El-Kik geçen sene, hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması ve salıverilme taleplerinin dikkate alınmaması üzerine Aralık ayında açlık grevine başlamıştı. Açlık grevine başladığı günlerde ciddiye alınmayan fakat davasından vazgeçmediği her gün yeni bir teklif ile açlık grevini bitirmesi istenen El-Kik, meseleyi çözme amacı olmayan bütün bu teklifleri “ya hürriyet ya ölüm” diyerek reddetmişti. Muhammed el-Kik’in açlık grevi, şubat ayında, 94. gününde varılan anlaşma sonucu sona erdi.
Mardinlilerin de diğer Türkler gibi alevlenen Kudüs olaylarına öfkelerine şahit olunca bu gayretle dışarıya çıkmalarına neyin sebep olduğunu sormuştum kendi kendime. Bir Mardinli sıcak bir gülümsemeyle cevap vermişti:
- Başkent İstanbul bize binlerce kilometre uzak ama Kudüs sadece yüzlerce kilometre.
Yazarın filmini izledikten sonra merak edip almıştım kitabı. Okuması hoş bir kitap ama okunmazsa da büyük bir kayıp sayılmaz zannımca. Yine de Filistinli bir yönetmenin Türkiye ile ilgili yazdığı kitabı okumak zevkliydi. Başka kitap yazarsa onu da alır okurum mutlaka
Üsküdarlı İhtiyarNevres Ebu Salih · Pınar Yayıncılık · 201938 okunma
Bir arap gözünden İstanbul Türkiye... den biraz daha öte bu kitap, yazar bir yönetmen olduğu için biraz kendini onun hayal dünyası geçmişinin filminde gibi hissediyorsun, yakaladığı detaylar çok güzel. Şöyle çay alıp keyfine okunacak güzel bir kitap. Değerleri dokuları birleştirmesi hoş ne tam roman ne tam anı, tanıştığıma memnun oldum Nevres Ebu Salih
Üsküdarlı İhtiyarNevres Ebu Salih · Pınar Yayıncılık · 201938 okunma
Romanın tüm bölümlerinde bir film izliyormuşsunuz gibi yaşayabilirsiniz. Ben bu hikayeleri diyalog oluşturmadan yaptım. Olaylar cami, ibadet edenler, caminin içinden geçenler, onların etrafını saran güzellikleri ve İstanbul’daki estetik görüntüyü taşıdım satırlara.”
"Üsküdar gerçek İstanbul, eski İstanbul.
Burada bir medeniyetin ruhunu hissedebiliyor, geçmişten gelen sesleri duyabiliyorsunuz... Hele camileri...
Ah hele o Mihrimah Sultan Camii..."
“Gürültü biraz azaldı. Dalga duruldu, homurtu sesi kaldı: Mihrimah Sultan’da secdeden kalktım. Bir el omzuma dokundu. İnsanların namaz için saf tuttuk¬larını gördüm. Ne kadar secdede kaldım diye sordum kendi kendime. Beni secdeden kaldıran ele baktım. Safa duranları gösterdi ve Üsküdarlı ihtiyar yine “Eyvallah” dedi.”
“Gurbetten va¬tanına dönenler, savaştan sonra dinlenmek için memleketine dönenler gibiydim. Mihrimah kendinden emin bir sükunetle uzandı ve Avrupa yakasından gelen gemiyi karşıladı.”
Üsküdarlı İhtiyarNevres Ebu Salih · Pınar Yayıncılık · 201938 okunma