Hakkında
1977 yılında Adıyaman-Gerger'de doğdu. İlkokulu Gerger'de, ortaokul ve liseyi İstanbul'da bitirdi. Kazakistan Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyoloji bölümünü yarıda bıraktı. Daha sonra Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde okudu.
Üniversite yıllarında Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması'na katıldı ve röportaj dalında ödül kazandı. Stajını Kanal D Ana Haber programında yaptı. Habertürk Televizyonu ve TRT'de "Ne Yapmalı" programında çalıştı.
Üniversite 2. sınıftan itibaren profesyonel olarak gazetecilik yapmaya başladı. Nokta Dergisi'nde muhabir olarak çalıştı. Derginin 12 Eylül ile ilgili yaptığı haberden dolayı kapanmasından sonra Bugün Gazetesi istihbarat servisine geçti. Nokta'nın açılmasıyla beraber tekrar dergiye döndü ve derginin tekrar kapanana kadar yayınlanan 25 sayısının 7'sinin kapak haberini yaptı.
Toplum Gönüllüleri, Mazlum-Der, Tema, Uluslararası Af Örgütü, Doğu Güneydoğu Platformu üyesi olan Nevzat Çiçek, Suriye ve Doğu-Güneydoğu Anadolu'da uzun süre İslami cemaatleri ve tarikatları izledi. Çalışmalarını Kürt sorunu, Kürt İslamı ve yakın siyasi tarih üzerinde yoğunlaştırdı.
Çiçek halen Taraf Gazetesi'nde çalışıyo
Unvan:
Türk Gazeteci, Yazar
Doğum:
Gerger, Adıyaman, Türkiye, 1977
Okurlar
2 okur beğendi.
39 okur okudu.
2 okur okuyor.
21 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
"Arkadaşlar sizi 33 vilayete sürgün ettiler. Güzel vilayetlere dağıtıyorlar, şükretmeniz lazım, daha farklı şeyler olabilirdi."
Sayfa 47 - lagin YayınlarıKitabı okudu
Cezaevinin küçük penceresinden dışarıyı izliyorum, baktım bir adam elinde Akşam Gazetesi okuyor, birinci sayfanın ortasında benim fotoğrafım, "Ellibeşlerin en genç ağası Tekirdağ'ına sürgüne gönderildi." Yazıyor. Ben onu okuyorum ama adamın benden haberi yok. Adam gazeteyi okurken küfrediyor, "Süt gibi çocuk adam buna kıyar mı be." diyor kendi kendine
Sayfa 52 - lagin YayınlarıKitabı okudu
Mehmet Ali Aybar, piposunu çıkardı içti. Şeyh Ali Rıza Efendi'ye dönerek, "Eğer ben sizin Şeyh Said'in çocuğu olduğunuzu bilmeseydim muhakkak ya Marks'ın ya da Lenin'in yanında staj görmüşsünüz derdim. Bizim savunduğumuz sistemi bizden çok daha iyi biliyorsunuz."
Sayfa 104 - lagin YayınlarıKitabı okudu
Bizim oralarda bir adam alnından vurulmuş, ahmak bir köylü de ölüye bakmış, "Allah gözünü korumuş, kurşun az aşağı gelseydi gözü gidecekti." demiş. Mal ve mülkümüzü elimizden alıp, yuvalarımızdan koparıp, hürriyetimizi elimizden alıp sürgün ediyorsunuz, başka şeyler olabilirdi diyorsunuz. "Allah gözümüzü mü korudu?"
Sayfa 47 - lagin YayınlarıKitabı okudu
İzin verdiler, ailelerimize mektup yazdık:
" Bizi merak etmeyin, şuan Sivas Kabakyazı Askeri Kışlası'nda tutukluyuz." Diye yazıp verdik mektupları. Akşam mektuplar geri geldi. "Hayrola" dedik. "Siz tutuklu değilsiniz." dediler. "Peki, neciyiz" Askeri yetkililer "Sivas askeri kampta misafiriz, diye yazacaksınız" dediler. Bunun üzerine Faik Bucak, "Eğer misafir isek eve gidiyoruz" dedi.
_"Yok canım o kadar da değil."
Sayfa 39 - lagin YayınlarıKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
