Hakkında
Craig Davidson , hem kendi adıyla hem de kalem adları Patrick Lestewka ve Nick Cutter'ın altında yayın yapan kısa öyküler ve romanlarla Kanadalı bir yazar. Onun tarzı Chuck Palahniuk'la karşılaştırılmıştır .
Toronto , Ontario'da doğdu, Calgary ve St.Catharines'de büyüdü.
Halen ortağı Colleen ve çocukları ile Toronto'da ikamet ediyor.
İlk kısa öykü koleksiyonu Rust and Bone daha sonra Eylül 2005'te Penguin Books Canada tarafından yayınlandı ve 2006 Danuta Gleed Edebiyat Ödülü için finalist oldu. Pas ve Kemik Hikayeleri, Avustralyalı oyun yazarı Caleb Lewis ve Fransız yönetmen Jacques Audiard'ın yaptığı bir oyuna uyarlandı.
Davidson, 2007'de The Fighter adlı romanı da yayınladı. Romanın araştırılması sırasında Davidson 16 haftalık bir steroid döngüsüne girdi.Romanın piyasaya sürülmesini sağlamak için Davidson, Florida Jack'in Boks Spor Salonu'nda Toronto şairi Michael Knox'a karşı tamamen onaylanmış bir boks maçına katıldı; Amerika'nın sonraki albümü için yayıncısı Jonathan Ames'e karşı benzer bir tanıtım boks maçı düzenlemiştir. Davidson her iki maçı da kaybetti.
Onun 2013 romanı Katarakt Kenti , 2013 Scotiabank Giller Ödülü için kısa listeye aday olarak seçildi.
Davidson, edebi romanına ek olarak, Patrick Lestewka ve Nick Cutter takma adlarını kullanarak birkaç korku edebiyatı yayınladı. 2014, gerilim romanı The Troop and The Deep'i piyasaya sürdü.
Tam adı:
Craig Davidson
Unvan:
Kanadalı Yazar
Doğum:
Toronto, Kanada, 1976
Okurlar
6 okur beğendi.
168 okur okudu.
6 okur okuyor.
89 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Yetişkinler farklı şeylerden korkuyordu: işlerinden, ev taksitlerini ödeyememekten, "doğru kişilerle" vakit geçirmemekten, aşkı tadamadan ölmekten. Bir çocuğun kokularıyla - yatağın altında bekleyen palyaçolar, bodrumun karanlığında yaşayan kaygan yaratıklar ve yıldızların ötesinden gelen, yüz emici uzaylılar - kıyaslayınca sönük kalıyorlardı. Bu korkuları aşmaya yardımcı olacak 12 - adımlık rehberler ya da yardımlaşma grupları yoktu.
Ya da belki de vardı : adı da büyümekti.
Sayfa 345Kitabı okudu
Bazen bir şeyi önemsedikçe, ona daha çok zarar veriyoruz. Bilerek değil, anlatabiliyor muyum? Çok çaba gösterdiğimiz için sevdiğimiz şeylerin canını yakıyoruz.
Sayfa 391Kitabı okudu
Yetişkinler kocakarı masallarına inanmazlardı. Yetişkinleri bir gün gelip de anneleri açıklanamaz bir şekilde düşüp bellerini kırmasın diye kaldırım taşlarının kenarlarına basmadan yürümeye çalışırken göremezdiniz. Yıldız kayarken dilek tutmazlardı : tutsalar da gözlerini kısarak kendilerini kaptıran çocuklar gibi olmazdı onlarınkisi. Karanlık bir odada aynaya bakarak üç kez "Kanlı Mary" dediği takdirde kötü, kana susamış bir yaratığı celb edeceğine inanan bir yetişkin bulamazdınız.
Sayfa 344Kitabı okudu
İnsanoğlu kusursuz ve süregelen bir korku halinde hayatını sürdüremezdi, öyle değil mi? Deposuna su doldurulmuş bir araba gibi olduğu yerde kalır, aklı faaliyet göstermez ve kemikleri kaskatı kesilirdi. Sürekli sonu gelmeyen korku akıl çarpıtırdı ; beyinleri zorlar, kırılgan bir hale getirir ve parçalardı.
Sayfa 344Kitabı okudu
"Demek istediğim bazen her şeyi önemsedikçe, ona daha çok zarar veriyoruz. Bilerek değil, anlatabiliyor muyum? Çok çaba gösterdiğimiz için sevdiğimiz şeylerin canını yakıyoruz."
İletiler
Çünkü gerçeği bilmek değil, kandırılmak istiyorsun.
Nick Cutter
Yorumlar ve İncelemeler
