Yüz yıldan biraz fazla bir geçmişe sahip olan yedinci sanat sinema, bilindiği üzere ilk evresinde fotoğraftan etkilenmiş ve fotoğrafın bir türevi olarak değerlendirilmişse de, sonrasında müzikle ve hatta resim sanatıyla da ilişkili hale gelmiştir. Filmik malzemenin sanatsal üretimin yanında bir propaganda aracına dönüşmesiyle beraber sinematograf, yalnızca bir "sine-göz" olarak kadrajına giren her şeyi kaydeden bir aygıt olmaktan çıkıp, yeri geldiğinde savaşlara ve devrimlere yol açan ya da bunları yönlendiren güçlü bir "silah" şekline bürünmüştür. Tarihin her aşamasında halka, iktidara ve hayatın bizzat odağına etki eden sanatsal faaliyetler, sinematografın aktif kullanımı ile birlikte, yeni bir gelişim göstererek, bir "müdahale" yöntemi doğurmuştur. Kitleler, bu yeni aygıt aracılığıyla, yeniden kendilerini ifade etme olanağına sahip hale gelmişlerdir.