1959 yılında Ankara’da doğdu. T.E.D. Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra, 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden, 1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Programı’ndan 1999 yılında Yüksek Lisans, 2002 yılında Doktora derecesi aldı. 2003 yılında yardımcı doçent, 2006 yılında doçent oldu. 1998 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde göreve başladı. Halen aynı kurumda öğretim üyesidir ve 2004 yılından bu yana bölüm başkan yardımcılığı görevini de sürdürmektedir. 2009 yılından bu yana Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans programında, 2011 yılından itibaren de aynı fakültenin Resim Bölümü Yüksek Lisans programında dersler vermektedir. Nilüfer Öndin’in Biçim Sorunu Varlıkta, Bilgide ve Sanatta (İnsancıl Yayınları 2003), Cumhuriyet’in Kültür Politikası ve Sanat 1923-1950 (İnsancıl Yayınları 2003), XX. Yüzyıl Sanatının Kuramsal Dili Anlamsal Sorgulamalar (MSGSÜ Yayınları 2009) adlı kitapları, modern sanat ve Türk resim tarihi üzerine uluslararası ve ulusal dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır.
Ruh maddenin karşıtı olduğundan, yer çekimini ortadan kaldırmış gibi gökyüzüne doğru yükselen, uçacakmış gibi hafiflik duygusunu veren Gotik yapılar, ruhun maddesizliğine gönderme yapar.
"Ruhun aydınlığının katılmasıyla ışık meydana gelince, gökyüzü ve yeryüzü, akşam ve sabah birbirine bağlandı ve bedenin karanlık doğası ile ruhun aydınlık doğası birleşti ve insan bir bütün olarak ortaya çıktı"
(Mirandola, 1965, 119).
Sayfa 20 - Hayalperest Yayınevi İkinci Baskı: Kasım 2020Kitabı okudu
Mona Lisa'nın güzelliği dokunulmazlığın güzelliğidir, zamanın dokunulmaz olması gibi. Sol kolunun üstünde yer alan sağ eli dinleniyor gibidir, ama el tam oturtulmamıştır, sanki bir dakika önce elini koymuştur.
"Bir adam elleri ve ayakları açık olarak arka üstü yattığı zaman el ve ayak parmaklarının uçları göbeğine yerleştirilen bir pergelin çizdiği dairenin çevresine değecektir. İnsan vücudundan dairesel bir şekil elde edildiği gibi kare bir şekil de çıkarılabilir. Çünkü ayak tabanının başın tepesine olan uzaklığını ölçer ve bu ölçüyü yana açılan kollara uygularsak, tıpkı tam kare düz yüzeylerde olduğu gibi genişliğin uzunluğu eşit olduğu görülecektir" (Vitruvius, 1993, 51).
On bir arkadaşı ile beşinci Haçlı seferine katılan Aziz Francesco, Dimyat kuşatmasında hazır bulunur ve buradaki Hıristiyan birliklerine vaaz verir. Korkusuzca kamptan ayrılınca, esir düşer ve Eyyubi Sultanı'nın önüne çıkartılır. Aziz Francesco Sultan'ın Huzurunda (1297-1299) adlı fresk bu anı betimler.
Nilüfer Öndin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü mezunu olup yine aynı kurumda öğretimi üyesi ve bölüm başkanlığı yapan;
Batı sanatı tarihinde Rönesans'ı, Rönesans'tan sonra yaşanan Barok dönemini, Gotik dönemin resim ve heykel sanatını, yirminci yüzyılın Modern sanatını en sonda Türk
Hüseyin Zekâi Paşa (1860-1919)
Abdülhamid tarafından beğenilince, 1883 yılında mezun olduktan sonra teğmen rütbesiyle Şeker Ahmet Paşa’nın yanına hünkâr yaverliğine getirildi. Bu yıllarda Askeri İnşaat Komisyonu başkanlığı görevini üstlendi, Alman imparatoru II. Wilhelm’in Suriye gezisi sırasında, eski yapıtlar uzmanı olarak ona eşlik etti. Şeker Ahmed Paşa’nın ölümü üzerine 1906’da saray ressamlığına ve yabancı konuklar teşrifatçılığına getirildi.
Osman Hamdi Bey (1842-1910Eskihisar-Kocaeli)
Sanayi~İ Nefise Mektebi’nin (Güzel sanatlar Akademisi) kurucusu.. Ressam,Arkeolog Ve Müzeci
Gittiği Fransa’da sanat eğitimi alan yurda döndüğünde ise güzel sanatların gelişmesine öncülük eden Türk sanatının büyük ustalarından.. Eserlerinin bazıları ; Kaplumbağa Terbiyecisi, Abı Hayat, Pusuda zeybek , mimozalı kadın, konuşan hocalar, yaratılış , iki müzisyen kız, Feraceli kadınlar, Kahve ocağı, İftardan sonra..
Osman Hamdi BeyNilüfer Öndin · Hayalperest Kitap · 202221 okunma