En Beğenilen Nimet Erenler Gülkökü Gönderileri
En Beğenilen Nimet Erenler Gülkökü kitaplarını, en beğenilen Nimet Erenler Gülkökü sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Nimet Erenler Gülkökü yazarlarını, en beğenilen Nimet Erenler Gülkökü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnandığımız şeylerin altı ne kadar dolu? Ve bu konularda ne biliyoruz ki?
Tanrılara tapınmak, tıpkı tanrıların yasakladığı putlara tapınmaktan farklı bir şey değildir.
Tanrı'yı dışımızda değil de içimizde aramanın yolunu bulursak, belki O'na ulaşabiliriz.
Inanna gibi olmayın, Aşemlerin soyu tükensin. Amen.
İnanna; dünyaya miras bıraktığı hırsı, öfkesi, İntikam duygusu ve yıkıcılığı ile övünsün çünkü bunu başardı. Dişinin rakibi dişi oldu. Böyle dişiler, Aşem gibi tanrıları doğurdu. Inanna dişi enerjisini kullanarak, eril kimlikleri o enerjinin içine hapsetti. Ancak Inanna yarattığı bu canavarın bir gün kendisini yok edeceği gerçeğini göremedi. Çünkü dünyanın cazibesine öyle kapılmıştı ki; duyusal hareketleriyle, aklını da aşağı çekerek beslenmekteydi. O, Kabe'de kendini merkeze koyarak tüm insanlarıda yörüngesinde döndürmekten çekinmedi.
Insanın sahip olduğu en büyük varlık, kendi içinde taşıdığı yaratıcı yeteneğidir. Şayet her insan kendi içinde taşıdığı yaratıcı yönünü bilmiş ise, iyilik ve kötülüğü de kendisinin var ettiğini bilecektir. İrade, bu gücü tanımak için anahtar olurken, bilgi bunun gıdasıdır. Büyümesine ve gelişmesine yardım eder.
Mutluluk...
Mutluluk ;sanal duyguların beyinde ürettiği salgılar sonucu oluşan, geçici bir Dopingdir! Ve etkisi azaldığında yeni dozlara ihtiyaç duymaktadır/ duyacaktır. Bu onun için yeni arzular ve istekler demektir.
Mutluluk ve mutsuzluğun olmadığı bir dönüm noktasında " dinginlikte" buluşmak dileğiyle...
Sayfa 99Kitabı okudu
Verdiğiniz sözleri önce düşünün sonra verin. Bu sizi mahcubiyetten korur.
"Anlamalı ve anlaşmalıyız bu yolculuk dünyasında. Hangimiz haklı, hangimiz suçlu? Ben sende ararım, sen bende! Bulamayız bir türlü, çıkamayız içinden... Ta ki, sen kendine, ben kendime dönüp bakmadıkça..."
İçimdeki erkeği; kadının duygularını anlayan, ona değer veren, zarif, centilmen, akıllı, bilgili ve görgülü, yaşam karşısında onurlu ve güçlü olması gerektiği şeklinde tanımlıyordum. Kendime şunu sormayı da ihmal etmedim: Diyelim ki, böyle biriyle karşılaştın peki, böyle birinin ilgi alanına girebilecek ölçülere sahip misin? Eğer bilgili birini istiyorsan en az onun kadar bilgili; eğer kadının duygularını anlayan birini düşünüyorsan en az onun kadar erkeğin duygularını anlayan biri; eğer dürüst, akıllı, güçlü birini istiyorsan en az onun kadar dürüst, akıllı, güçlü müsün? Bir başka deyişle kendime, Karşı cinsinden ne istiyorsan aynı şeyleri ona verebilecek donanımda olmalısın' diyordum!
Yemez yedirir, giymez giydirir. Aklı fikri hep yavrularındadır. Herr şeyi onların iyiliği için yaparlar(!). Kendince amacı, yeter ki onlar sağlıklı huzur içinde olsunlar. Bütün dertleri tasaları budur. Sevmesi de, kızgınlığı da hep onların iyiliğinedir.
Oysa bu bilinç düzeyindeki kadınlar toplumda en derin yaraları açan (dişi) kadınlardır. Aşırı koruyucu tutumları, yerine oturmayan duygu, düşünce ve kişilik sorunlarından kaynaklanır.