[Prensibimiz] hem ögretmenleri hem ögrencileri her iyi veya kötü seyi kendi kendilerine görebilecek; her isi kendi kuvvetleriyle başarabilecek duruma getirmek istememiz ve teskilati buna göre kurarak isletmeye çalışmamızdır. Onun için bütün enstitülerde taklit islerden, baskalar tarafindan mihaniki [biçimsell olarak empoze edilen fikirlerden, ezbere verilmis kararlara uyarak hareket etmekten, zora dayanan hizmetlere kosulmaktan nefret eden insanlar yaratmaya çalışıyotuz. Enstitülerde saglam isbirligine, birbirlerinin islerine dayanan ve onlar destekleyen, başkasının vazifesine müdahale etmeyen insanlardan yeni bir insan toplulugu yaratmak hedefini güdüyoruz. Bu havaya göre yaratilan hayati mezunlar vasitastyla köye, cemiyete intikal ettirmek emelindeyiz. Türk cemiyetini insank tarihinin her devrinde degerini muhafaza etmis olan iyilige, dürüstlüge, mertlige, sevgiye, sefkate, haklarda esitlige; düsünme, yazma ve söylemede serbestlige inanan insanla- rin hamuru ile yogrulmus bir cevher yaratmak ülküsünü taşıyoruz. Bu ülküyü taşıdığımız ve enstitülerdeki çocukların buna göre yetistirmeye calstigimiz için onlar, eslerini [benzerlerini] henüz görmeye alışmadığımız yeni bir tip insan olarak hayata katilyorlar
Köy meselesi bazilarinin zannettikleri gibi mihaniki surette [biçimsel] "köy kalkınması" degil, manalı ve suurlu bir sekilde köyün içten canlandirilmasidir. Köyü öylesine canlandırılmalı ve şuurlandırmalı ki, onu hiçbir kuvvet, yalnız kendi hesabina insafsizca istismar edemesin. Ona esir ve usak muamelesi yapamasin. Köylüler, suursuz ve bedava alsan birer is hayvan haline gelmesinler. Onlar da her vatandas gibi her zaman haklarina kavusabilsinler. Köy meselesi bu demektir (Tonguç, 1939: 88).
herkese merhaba! cumhuriyetimizin 100. yıl coşkusu bitmedi, bitmeyecek de!
"ülkemizde ve kırklareli'de eğitim sempozyumu" konulu programa tüm cumhuriyetçi, laik eğitim savunucuları davetlidir.
değerli hocalarım
"öğretmenin görevi, öğrencide bizzat bişey icadetme merakını uyandırmak, bu gayeye hizmet eden, yaratmaya elverişli araçların kullanılmasını doğru olarak çocuğa öğretmektir. Yaratmaya yarayan araçlara kitaplar da dahildir, ezberlememek şartıyla..."
özenle derlenmiş bir kitap. tonguç baba'yı anlayabilmek adına başvurulabilecek kaynaklardan. yazarı
Niyazi Altunya hocam 81 yaşında ve salt kitaplarıyla değil; şehir şehir dolaşıp konuşmalarıyla da köy enstitüsü ruhunu yaşatmaya devam ediyor. idol alınası eğitimci kişiliği eşsiz. 15 ve 16 nisan'da düzenlenen köy enstitüleri sempozyumunda tanışıp sohbet edebildiğim için mutluyum. ayrıca
Mustafa Gazalcı gibi aydın isimlerden öğrendiklerim için kendimi şanslı hissediyorum. onlarla aynı yolda yürümek çok güzel bir duygu! umuyorum daha aydınlık günlerde, artan sayımızla yine hep beraber olacağız. mutlaka okuyalım, okutalım.🫶🏻