Doğal olarak sosyal ve siyasal bir varlık olarak tanımladığı insanın ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve yeteneklerini geliştirebilmek için başkaları ile birlikte yaşaması zorunludur.
... insanın kendi duygulanışlarını yöneltme ve azaltmaktaki güçsüzlüğü kölelik olarak kabul edilir ve kendi üzerindeki baskı altındaki gücü kaldırması gerektiği düşünülür. İnsanın kendi üzerindeki baskıyı kaldırabilmesi için yapması gereken şey, aklın düsturuna göre yaşamaktır.
İlk defa Ayer aracılığı ile karşılaştığım meta-etikçilerin ilgimi çekmesi sonucu, bu kitabı da okuma listeme eklemiştim. Meta-etik geçmişteki etik tartışmalarını anlamsız bulan, öncelikle etiğin temel kavramları ve ifade biçimleri üzerine odaklanmamız gerektiğini düşünen, dil felsefesinden etkilenmiş çoğunlukla mantıkçı pozitivizmden beslenen bir görüştür. Meta-etiğin dallarından birisi olan emotivizm (duyguculuk) ise, ahlaki önermeleri sınanabilir olmayan, sadece bizdeki bazı duygulanımları karşıdaki kişi üzerinde de oluşturma çabamızın tezahürü olarak ele alır. Dolayısıyla bir insanın "hırsızlık kötüdür" türünden bir önermesi, "ben hırsızlığı onaylamıyorum, sen de yapmamalısın" türünden bir önermeye çevrilebilir. Tabi, ben biraz daha indirgeyerek anlatıyorum.
Kitabın temel konusunu ise Ayer ile beraber bu akımı geliştiren filozoflardan Stevenson'ın görüşleri oluşturuyor. Bu filozofun hiçbir eserinin Türkçe'ye çevrilmemiş olması, ister istemez insanı bu tarz kitaplara bakmaya itiyor. Kitap kısa bir etik tarihi, Stevenson'ın görüşleri ve eleştirilerden oluşuyor. Ben yazarın derdini anlatmak konusunda oldukça başarısız olduğunu düşünüyorum, gerek anlatım şekli gerekse getirdiği eleştiriler karmakarışık, yine de özellikle bu konuya meraklıysanız, o kaosun içerisinde çakan birkaç düşünce kıvılcımı için okumaya değer.
Duygu Ve EtikNurten Gökalp · Ebabil Yayıncılık · 20106 okunma
Kitabın ismi ile içeriği konusunda hayal kırıklığına uğradığımı belirtmek isterim. Tamamıyla analitik bir yapıt çıkarılmış ortaya. Yeni bir fikir, yeni bir yorum, yeni bir perspektif vb. bir şey söz konusu değil. Keşke herhangi bir yerde karşılaşabileceğimiz bilgiler dışında, yenilikçi bir şeylerden de bahsedilmiş olsaydı. Eser çok kötü değil ancak beklentininin çok altında. Platon, Aristo, Descartes, Spinoza… gibi düşünürler hakkında yüzeysel bilgiye sahipseniz bu eseri okumaya ihtiyaç duymayabilirsiniz.
İnsan FelsefesiNurten Gökalp · Nobel Yayın Dağıtım · 201814 okunma
Bir lise öğrencisinin ünlü felsefe tarihi kitaplarından çıkardığı özet niteliğinde, kalitesiz bir kitap. Metinlerde bir cümlelik paragraflar bulunuyor, paragraflar arası bağlantı yok, bir bütünlük içermiyor. Okurken sanki oradan buradan kopyalayıp yapıştırılmış gibi düşünüyorsunuz. Bu düşüncemin arkasından gittim ve bol bol Macit Gökberk'in ve Ahmet Cevizci'nin Felsefe Tarihi kitaplarından klon intihal yapıldığını fark ettim. Örneğin 2. basımdaki, 49 ve 50. sayfalar, Macit Gökberk - Felsefe Tarihi 28. basım sayfa 161-164 arasından aşırılmış. Kaynakçada da Gökberk'in kitabı belirtilmemiş. Neredeyse bütün kitap bu şekilde. Rezalet!
İnsan FelsefesiNurten Gökalp · Nobel Yayın Dağıtım · 201814 okunma