İnkarnadin.... Kan rengi.... İki kadın, iki hayat... Onların hisleri renklerle örülü... Çünkü duyguları yılların enkazında can vermek üzere...
.
Bir valiz, bir kadınla başladı hikaye.. Asu, yıllar sonra, aldığı tüm yanlış kararların telafisi için düştü yollara... Havaalanına çok erken ulaştı... Saat henüz 18.00... Üstüne, uçak bir de rotar yaptı... Saatler süren beklemede Asu, çocukluğunu, gençliğini, korkularını, en büyük aşkını, mavi kurdeleli battaniyenin sırrını anımsadı... Hisleri rengarenk.. Renkler konuşur mu demeyin... Konuşur, hem konuşur, hem anlatır... Şu an darmadağınık hislerimin tonu, "Beyaz gelen..."
.
Handan, bir anne ne kadar severse belki daha fazlasını sevdi... Geçmişin karanlık sırları etrafını sis bulutu gibi sararken, sığındığı kaçışları, Asu ile arasında aşılmaz uçurumlar açtı... Peki, herşey için çok mu geç kalınmıştı? Anıların rengi, "Limon Küfü"
.
Yeni dilekler dileme vaktimiz geldi mi? Peki bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var mı? Yüreğimize dokunacak duygu yüklü bu güzel eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın