Yeni bir şeyler öğrendim diyebileceğim bir kitap, alt ve üst beynin çalışma şeklinden başlıyor ve ara bölümde, yine kitabın konusu gereği ancak, ben fazla detaylandırıldığını düşündüğüm ikinci bölüm: Anadolu'nun hızlıca prehistorik dönemlerden Osmanlı'ya değin tarihini anlatıyor, çoğu okuyucuyu sıkacaktır diye düşünüyorum. Bu derecede hızlı bir tarihi aktarım ve detay, aşırı bilgi yüklemesine dönüşüyor. Tabi buradaki amaç %78'lik kısmını kullandığımız alt beynimizin ırkçılığı, saldırganlığı, genetik aktarımı miras olarak aldığımızı tarihten örnekleyerek anlatmak. Ve şöyle diyor yazar, dil öğrenmeye daha yatkın olan bireyler geçmişte farklı coğrafyalarda yaşamış bir soyun, ferdi olabilir. Ve mistik olacak kabul ediyorum, kendisi de bunu kabul ediyor, geçmişte yaşanmış bir sevginin devamı niteliğinde, yani yeniden doğmuş gibi, yine o geçmişteki kişiye benzer birine duyabileceğimiz sevgiden histen de bahsediyor.
Son kısım olarak düşündüğüm bölümde ise, kendi tecrübelerinden kesitler sunuyor ve psikoterapi metotlarına değindikten sonra, yine üst beyin ile alt beyin konusuna dönerek kitabı sonlandırıyor.
