Tanrısız Gençlik, Nazilerin yeni iktidara geldikleri dönemde bir öğretmen ve okulundaki gençlere odaklanarak, faşizmin yapılanma sürecini anlatıyor. Yazar bu süreçte hissizleştirilen ve insani değerlerini yitiren gençliği bir yandan eleştirirken, diğer yandan gençliğini yaşayamayan ve ekmek kaygısında olan çocukların durumuna empatiyle yaklaşıyor. Tek boyutlu ve alışılagelmiş Nazi Almanya’sı romanlarından çok farklı bir eser Tanrısız Gençlik. Konusu itibariyle, Nazi döneminde geçen bir Ölü Ozanlar Derneği izlenimi verse de öyle bir kitap da değil. Arka planda faşizmin insanları ve özellikle de gençleri ve toplumu nasıl etkisi altına aldığını aktarırken, inançlar, din, Tanrı, hakikat, adalet gibi birçok şeyi sorguluyor Ödön Von Horvath. Bir öğretmenin başından geçenler etrafında kurduğu akıcı ve merak uyandırıcı bir olay örgüsüyle beraber, karakterin iç monoloğuyla, muazzam bir vicdan muhasebesi ve düzene uyum sağlayıp ekmeğinden olmamakla hakikatten ayrılmamak arasında gidip gelen bir içsel hesaplaşma aktarıyor. Yazarın üslubunu da çok sevdim. Eleştirilerini bazen şiirsel bir dille ifade ederken, bazen de öyle incelikli bir şekilde tiye almış ki dönüp tekrar tekrar okudum. Kısacası Tanrısız Gençlik, oldukça akıcı ve sürükleyici bir kurguya sahip ve çok güzel sorgulamaları barındıran, edebi açıdan da muazzam bir eser. Bu sene okuduğum en iyi kitaplardan biri olacak, eminim. Mutlaka tavsiye ederim.