Ömer b. Abdullah el-Mukbil

Sahabeden Nasihatler yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
151
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

3 okur okudu.
2 okur okuyor.
1 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Adamın biri İbn Abbas'a hakaret edince İbn Abbas ona şöyle karşılık verdi: "Ben de şu üç özellik olmasına rağmen sen bana hakaret ediyorsun: Ben Allah'ın kitabından bir ayeti ele aldığım zaman bütün insanlarında benim o ayetten anladığım şeyi anlamalarını istemişimdir. Müslüman hakimlerden bir hâkimin iki kişi arasında adaletle hükmettiğini duyduğum zaman sevinirim. Belki ben bu hâkimin karşısına hiç çıkmayacağım bile. Otlak hayvanlarım olmamasına rağmen Müslümanların beldelerinden bir beldede yağmurun yağdığını öğrendiğim zaman yine sevinirim." Taberani, "Mu'cemu'l Kebir" (10/266)
Sayfa 312Kitabı okudu
Ali (ra) şöyle demiştir: "Ey ilim talebeleri! İlimle amel edin. Zira asıl alim, öğrendikten sonra öğrendiği ile amel eden ve ameli ile sözü uyum içinde olandır. İleride öyle insanlar gelecek ki ilmi taşıyacaklar lakin ilim onların köpürcük kemiğinden (yani boğazlarından) aşağıya geçmeyecek, gizli halleri açık hallerine, amelleri de ilimlerine muhalif olacaktır. İlim halkalarında oturacaklar lakin birbirlerine karşı gururlanıp övüneceklerdir. Öyle ki yanı başında oturan arkadaşının onu bırakıp diğer bir arkadaşının yanında oturması dahi onu öfkelendirecektir. İşte bunlar bulundukları bu meclislerden amelleri Allah'a yükselmeyen kimselerdir."
Reklam
Imam Ahmed (rh) bir adama şöyle demiştir: "Eğer sen kendini düzeltseydin hiç kimseden korkmazdın." El-Adabu'ş Şer'iyye, (1/445)
Sayfa 216Kitabı okudu
Nasihat
dünya hayatına dalmanın ve onu tek gaye edinmenin kişinin zikirden uzak durup gaflet içinde yaşamasına sebeb olacağına dair bir uyarı vardır bu nasihatten öğrendiğimiz diğer bir şey şudur Allah'ın nimetleri eğer Allah'ın yolundan alıkoyan boş şeylerle kullanılırsa bu nimetler artık Allah'ın gazabına ve kişiye yavaş yavaş cezaya sürükleyen bir hale dönüşür
Sayfa 27 - Yedi semaKitabı okudu
İbn Abbas (ra) olayı şöyle anlatır: Rasulullah (sav) vefat ettiğinde ensardan bir adama: "Ey falan! Haydi gidelim Rasulullah (sav)'in ashabına bilmediklerimizi soralım. Çünkü onlar bugün çoktur dedim." O: "Ne acayipsin ey İbn Abbas! Onların içinde, Rasulullah (sav)'in ashabından gördüğün şu kimseler bulunmaktayken, halkın (ilerde) sana muhtaç olacağını mı düşünüyorsun?" (ilim sahibi sahabiler hayattayken sen bu küçük yaşına rağmen onlara yetişebileceğini ve insanların senin ilmine ihtiyaç duyacağını mı düşünüyorsun) dedi ve bunu yapmadı. Ben ise sormaya karar verdim. Bir adamdan bana hadis ulaşsa ben ona öğle uykusundayken gelir kapısının yanında elbisemi yastık yapar uzanırdım. Rüzgâr da yüzüme toprak savururdu. Nihayet (adam) dışarı çıkıp beni görür ve: "Ey Rasulullah (sav)'in amcasının oğlu! Niçin geldin? Bana haber gönderseydin de ben sana gelseydim ya!" derdi. Ben de: "Hayır. Benim sana gelmem daha lâyıktır" derdim ve ona hadisi sorardım. Önceden kendisine arkadaşlık teklif etmiş olduğum adam (öylece) kaldı. Daha sonraları halkın ilim için etrafımda toplanmış olduğunu görünce şöyle dedi: "Bu genç, benden daha akıllı çıktı." |Darimi, "Sünen" (590) Håkim de bu rivayeti sahihlemiştir (1/188)
Sayfa 112Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok