Ömer Faik Anlı

Bilim Savaşları author
Author
Translator
9.0/10
3 People
3
Reads
4
Likes
871
Views

Ömer Faik Anlı Quotes

You can find Ömer Faik Anlı quotes, Ömer Faik Anlı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Pozitivizme Atılan İftiralar
Hempel de Carnap da, hatta Comte da doğrulamanın ya da pekiştirmenin -tümevarımın doğası gereği- "tam" ve "kesin" olamayacağını kabul etmektedir. Kesinlik arayışı, modern bilim imgesine modern felsefenin rasyonalist kanadının mirasıdır. Oysa gerçek hayatta bilimin peşine düştüğü bilgi belki de yaygın bilim imgesinde bize sunulandan daha farklı olarak kesin bilgi değildir, "sağlam" ve "güvenilir" bilgidir.
Sayfa 77 - phoenixKitabı okudu
Richard Rorty
"Dünyanın orada, dışarıda olduğu iddiasıyla hakikatin orada dışarıda olduğu iddiası arasında bir ayrım yapmaya ihtiyacımız var. Dünyanın orada, dışarıda olduğunu, bizim yaratımımız olmadığını söylemek, sağduyuya yaslanarak mekan ve zamandaki şeylerin çoğunun insani zihinsel durumları içermeyen nedenlerin sonuçları olduğunu söylemektir. Hakikatin orada, dışarıda olmadığını söylemek, basitçe, tümcelerin olmadığı yerde hakikatin de olmadığını, tümcelerin insan dillerinin öğeleri olduğunu ve insan dillerinin insan yaratımları olduğunu söylemektir. ( . . . ) Dünyanın yanı sıra hakikatin de orada, dışarıda olduğu önermesi, dünyanın kendine ait bir dile sahip bir varlığın yaratımı olarak görüldüğü bir çağın mirasıdır."
Sayfa 197 - phoenixKitabı okudu
Reklam
Kuhn ve Kant Arasındaki İlişki
Kuhn'a göre, Principia yazılmasaydı, Artwood'un makinesiyle yapılan ölçümlerin hiçbir değeri olmazdı. O halde kuramın önceliği düşüncesini de destekler nitelikle, bilimsel etkinliği ve kuram oluşturmayı da önceleyen ve deneyden-gözlemden türetilmemiş bir "kavramsal görme biçimi"ne ihtiyaç vardır. Görüleceği üzere bu yaklaşım, Kant'ın deneyimin önkoşulu olarak a priori anlık ve duyarlık kategorileri düşüncesini çağrıştırır niteliktedir. Kuhn, olağan bilimi "doğadaki ham malzemenin, yani görüngülerin [fenomenlerin], mesleki eğitimce sağlanan kavramsal kalıplara dökülmesi için zorlu ve özverili çaba" biçiminde betimlerken de Kant'ı hatırlatmaktadır.
Sayfa 116 - phoenixKitabı okudu
Katolik Kilisesi 1616 yılında Kopernik'in kuramını "sözdebilimsel" olduğu gerekçesiyle aforoz ederken, SSCB Komünist Partisi'nin Merkez Örgütü, 1949 yılında Mendelci genetiğin sözdebilimsel olduğunu kabul edip, bu kurama bağlı bilim insanlarını bilim topluluğundan uzaklaştırdı. Bu kararlar, neyin bilimsel olduğunu belirleyen bir ayraca gönderimle verildiği için, bilimle sözdebilim arasına sınır koymak, sadece felsefi değil, aynı zamanda yaşamsal, toplumsal ve hatta siyasal bir sorundur.
Sayfa 14 - phoenixKitabı okudu
Bilimsel söylem, gerçekliği bilmesi itibarıyla değil, gerçekliğe uygulanan işe yarar bir araç olması itibarıyla diğer söylemlerden ayrılır.
Sayfa 159 - phoenixKitabı okudu
Karl Popper:”İlke olarak bilim oyununun sonu yoktur: Günün birinde bilimin önermelerini artık daha fazla sınamayıp, onları bütünüyle doğrulanmış kabul eden oyundan atılır.”s.89
Sayfa 89 - Phonix
Reklam
19. yüzyılın bilim imgesine bağlı bilim sosyolojisi, bilim insanını, dışsal etkilere açık olmakla birlikte, bu etkileri önleyecek normsal donanımlara sahip bir topluluğun üyesi bir birey olarak kabul ederken, bilimsel bilgi sosyolojisi, bilginin üretim koşullarından biri olarak gördüğü bilim insanını, karmaşık koşulların oluşturduğu ve bilim topluluğuna aidiyeti ile kimlik kazanan bir "üye" olarak değerlendirir. Bu nedenle bilimsel bilgi sosyolojisi içerisinde, bilimin öznesi diğer topluluklardan farklı olsa da onlar karşısında özsel bir ayrıcalığı bulunmayan "bilim topluluğu"dur. Böylece, eleştiriler ve karşıt-tezler yoluyla bilim çalışmaları bağlamında, bilim etkinliğinin öznesi olarak nesnel, evrensel, tarafsız bilim insanından, nesnel, tarafsız, evrensel bilim topluluğuna, oradan da öznel, taraflı ve bağlamsal/tarihsel bilim topluluğu anlayışına geçilmiştir.
Sayfa 449 - phoenixKitabı okudu
Kuhn'dan
Kepler'in Kopernikçiliği erkenden seçmesi zamanının Yeni-Platoncu ve Hermetik akımlarına dahil olmasından ötürüdür; Alman Ro­mantizmi etkilediği kişilere enerjinin korunumunu hem tanıma hem de kabul etme eğilimi kazandırdı; 19. yüzyıl İngiliz sosyal düşüncesinin de Darwin'in varolma savaşı kavramının geçerliliği ve kabul edilebilirliği üzerine benzer bir etkisi olmuştur.
Sayfa 349 - phoenixKitabı okudu
Bilim felsefesi tartışmaları içerisinde, bilim etkinliğinin nasıl gerçekleştiği ve bilimin nasıl ilerlediği üzerine yapılan modellemeler hakkında Kuhn ve neo-pozitivistler ya da Popper arasında geçen kuramsal tartışmalar bağlamında köklü değişim gibi görünen tezler, bilim insanlarının kendi işlerini algılayışları söz konusu olduğunda bu boyutta bir değişim yaratamamaktadır. Örneğin, Popper, doğrulama yerine yanlışlamayı ölçüt olarak önerdiğinde bir bilim insanı planladığı her sınayıcı deneyin ya da gözlemin sınanan kuramın doğrulanması ya da yanlışlanması ile sonuçlanacağını öngördüğünden ve her doğrulama bir "yanlışlanmama" ve her yanlışlama bir "doğrulanmama" olduğundan, onun için köklü bir değişim söz konusu değildir.
Sayfa 517 - phoenixKitabı okudu
Sokal'ın parodide gösterdiği gibi, bilimsel bir kuramın gerçeklikle ilişkisinden koparılarak salt metin olarak ele alınması, onun empirik ve kuramsal terimleri arasındaki farkları ve sabit anlamları, bunlar arasındaki tekabüliyet kurallarını yorumlara açık hale getirerek anlamın bulanıklaşmasına ve kuramın bilimsel açıklama işlevinin zayıflayarak manipülasyona açık hale gelmesine neden olmaktadır. Bu durum, Sokal'ın tezine göre, beşeri disiplinlerin bir kanadının, yani postmodern felsefenin ve siyaset kuramının doğa bilimini anlayamaması, hatta daha da kötüsü, kendi düşünme biçimine uygun olarak bilim imgesini tahrif etmesi sonucunu doğurur.
Sayfa 487 - phoenixKitabı okudu
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.